İzmir’deki cinayet davasında yargı süreci, bakanlık itirazı ve haksız tahrik incelemesini öne çıkaran kapsamlı bir değerlendirme.
İzmir’de Barbaros Mahallesi’ndeki bir dairede yaşanan olayın ardından polis ekipleri 01.00 sıralarında ihbarı değerlendirerek hakiminin bulunduğu adrese gitti. Olay yerinde Ceyda Yüksel’in hayatını kaybettiği belirlendi; vücudunda cam kırıkları olduğu ve sağ kolunun kopma derecesinde yaralandığı tespit edildi. Olayla ilgili olarak dışarıdan gelen diğer detaylar ve otopsi sonuçları, genç kadının cenazesinin İstanbul’da defin edildiğini gösterdi.
Karakoldaki incelemelerde alkollü olduğu belirlenen Serkan Dindar, ifadesinde olayı hatırlamadığını savundu. Gözaltına alınan ve sevk edildiği adliyede tutuklanan sanık, geçmişte yaralama ve Trafiği tehlikeye sokma gibi suçlardan da sabıkalı çıktı.
Gerekçeli kararda, Yüksel’in cinsel ilişki teklifinin reddedilmesi nedeniyle yaşanan tartışmanın evin içindeki sahnelerde sürdüğü ve sanığın tahrik etkisiyle hareket ettiği belirtildi. Kapıyı hedef alan, cam kırıkları bulunan kapı boşluğuna Yüksel’in hayati organlarına zarar verecek şekilde yaklaşma ve geri çekme hareketinin ölümle sonuçlanan bir niyete işaret ettiği vurgulandı. Ayrıca sanığın tahrik altında işlediği suçun niteliği ve boyutu dikkate alınarak “haksız tahrik” indirimi uygulanması gerektiği kaydedildi.
İstinaf ve Yargıtay kararları Dindar’ın uyuşturucu kullandığı ve ticaret yaptığına dair bilgiler verilen bir kişinin ceza alması gerektiği belirtilen süreçte, yerel mahkemenin kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nde oybirliğiyle onandı. Ardından Yargıtay 1. Ceza Dairesi, haksız tahrik indiriminin yerinde olduğuna karar vererek kararı onadı.
Bakanlık itirazı ve gündem Yargıtay’ın bu kararı sonrası Adalet ve Bakanlıklar Birimindeki süreç hız kazandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın talimatıyla bakanlık, karara itiraz için dosyayı Ceza Genel Kurulu’na taşıma yönünde başvurdu. Bakanlık, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ilettiği itiraz talebinde, Yargıtay’ın kararını bozacak gerekçelerin incelemeye alınması gerektiğini savundu.
“Teşekkür Ediyorum” Olayın annesi Filiz Demiral ise, kızının kaybının ardından süren hukuki sürece dair üzüntüsünü dile getirerek, bakanlığın itiraz çağrısının kendisini sevindirdiğini belirtti. Demiral, karar ne olursa olsun, sanığa verilecek cezaların adaletin tesisi açısından önemli olduğunu ifade etti.