İTO Başkanı Şekib Avdagiç ile gündemdeki ekonomik dinamikleri masaya yatıran analiz: Türkiye’ye etkileri ve geleceğe yönelik öngörüler.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Anadolu Ajansı Finans Masası ile yürütülen sohbet kapsamında küresel ve bölgesel gelişmeleri değerlendirerek Türkiye ekonomisinin nabzını tuttu. Avdagiç, Rusya-Ukrayna çatışması, İran-İsrail gerilimi ve Filistin’deki gri alanlar gibi konuların yanı sıra ABD‑Çin arasındaki ticari politikaların sonuçlarını da gündeme taşıdı. Enflasyon baskısının fiyatlama davranışlarına etkisini vurgularken, dünya genelinde sürdürülen politikaların nasıl evrileceğini takip ettiklerini belirtti.
Gümrük tarifeleri ve uluslararası ticaretteki belirsizlikler Türkiye’nin ticaret dengesini yakından ilgilendiriyor. Avdagiç’e göre ABD’nin en büyük ticaret ortağı konumundaki değişimler sadece Türkiye için değil, küresel tedarik zincirleri için de kritik sonuçlar doğuruyor. Avrupa Birliği’nin Türkiye için hem ithalat hem ihracat ayağında kilit paydaş olduğuna dikkat çeken Avdagiç, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası enerji ve ticaret akışlarındaki değişimin AB için de yeni bir strateji gerektirdiğini ifade etti.
İstanbul Havalimanı ise yalnızca yolcu taşıma merkezi olmanın ötesine geçerek lojistik merkezine dönüşümünü sürdürdü. Avdagiç, lojistik altyapısının güçlenmesiyle İstanbul’un küresel ticarette daha kritik bir rol üstlendiğini vurguladı. Türkiye’nin demir yolu kullanımının artırılması gerekliliğini tekrarlayan Avdagiç, 2030’a kadar ihracatın en az %30’unun demir yoluyla yapılabilir hale gelmesi hedefini önemsediğini belirtti. Orta Koridor’un getireceği olumlu etkilerin yanı sıra ithalat basamaklarında Çin ürünlerinin Türkiye’ye akışını hızlandıracak risklerin de yakından izlenmesi gerektiğini ifade etti.
İTO’nun mevcut politikaları, enflasyonla mücadeleye yönelik kararlı duruş ve kayıt dışı baskılarla mücadele konularında da Mozambik gibi olmayacak şekilde, yatırım ve istihdam odaklı bir yaklaşımı benimsediğini vurguladı. Avdagiç, enflasyonun düşürülmesi için amatörlükten uzak, kararlı bir hedef belirlenmesi gerektiğini belirtirken, döviz kuru hareketleri ile asgari ücret artışları arasındaki makasın dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda ihracatçıların rekabet gücünü korumak için iç pazarda üretimi destekleyici tedbirler ve ithalatta yerlileştirme çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini belirtti.
KOBİ’ler ve finansmana erişim konusunda güncellenen KOBİ tanımının üretim, ihracat ve istihdam ekseninde olumlu etkiler yaratacağını söyleyen Avdagiç, KOBİ kredilerinde kolaylaştırıcı tedbirler talep etti. Ayrıca İstanbul’da kamu çalışanlarına yönelik ayrıcalıklı ek tazminat önerisini hatırlatarak, İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde asgari ücretin bölgesel olarak uyarlanması gerektiğini kaydetti. Bu yaklaşımın kentlerin maliyet yapılarını dengeleyeceğini ve istihdamın korunmasına katkı sağlayacağını vurguladı.
Mevcut ekonomik programın uygulama sürecinde iş dünyasının karşılaştığı sıkıntılara değinen Avdagiç, enflasyonun düşürülmesi hedefine kararlı şekilde sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. Ancak bu süreçte üretimin, ihracatın ve istihdamın sürdürülebilir şekilde desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Merkez Bankası politikaları ve 1000 baz puanlık faiz düşüşü öngörüsünü değerlendirirken, yıl sonuna doğru maliyetlerin düşmesini ve enflasyonun tek haneli rakamlara inmesini beklediklerini belirtti.
Gençler ve Mesleki Eğitim konusuna özel bir vurgu yapan Avdagiç, MESEM başta olmak üzere meslek liselerinin iş dünyasıyla entegrasyonunun artırılması gerektiğini söyledi. Türkiye’de meslek lisesi mezunlarının branşlarında çalışabilme oranının AB ülkelerine kıyasla düşük olduğuna dikkat çekerek, çıraklık ve usta zincirinin güçlendirilmesi için hızlı aksiyonlar çağrısında bulundu. MESEM’in kapasitesinin güçlendirilmesiyle gençlerin iş dünyasına adaptasyonunun hızlandırılacağını ifade etti.
Suriyeli kardeşler ve bölgesel kalkınma bağlamında Suriye ile ticaret ve yatırımların geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Avdagiç, Türkiye’nin Suriye’de en önemli yatırımcı ve ticaret ortağı olması gerektiğini sözlerine ekledi. Bu kapsamda tır trafiği ve lojistik altyapı yatırımlarının önemi yeniden vurgulandı.
Son olarak Avdagiç, 2026 seçimleri ve İTO’nun gelecek dönemi için planlarını paylaştı. Yıllık 600 bini aşan üyesiyle İTO’nun ticaretin güvenli ve sağlıklı büyümesini hedefleyen çalışmalarını sürdüreceğini belirtti. Ayrıca İstanbul’daki altyapı projeleri, üniversite ve teknopark iş birlikleri ile genç girişimcileri destekleyen programların önemine değindi.