İstanbul’un Hizmetkârı: Emanete Sadık Kalmanın Dersleri ve Türkiye’nin Özgürlüğe Yürüyüşü üzerine akıcı, ilgi çekici bir özet ve anahtar mesajlar.
İstanbul için gösterdiğimiz çabayı asla sınırlı görmüyoruz; hayatımız boyunca bu şehir için çalışmaya devam edeceğiz. Kendimizi hadimul İstanbul olarak nitelendiriyor, İstanbul’a olan bağlılığımızı göğsümüzde bir onur buyuruyoruz. Bu şehir için ne kadar ömür ve imkan varsa, o ölçüde hizmet etmeye kararlı olduğumuzu yineliyoruz.
Sabrı öğrendik deyimiyle, yüzyıllardır bu topraklardan edindiğimiz ilhamla hareket ediyoruz. Bugün de, Fatih Sultan Mehmet’in mirasına sahip çıkmanın sorumluluğunu taşıyor, Gazze’den Suriye’ye, Somali’den Sudan’a, Kafkasya’dan Balkanlar’a kadar nerede olursa olsun İstanbulluların hakkını savunuyoruz. Burada sabrı, dirayeti ve pes etmemeyi öğrendik. Vicdanlı yaklaşım ve merhamet, bizi ancak bu şehirde öğretilen değerlerle güçlendirir. Hakkın hatırını korumak, mazlumun yanında durmak ve karşısında olmak için bu şehirden güç aldık. Geleceğe dair büyük hedefler peşinde koşmayı burada öğrendik; bütün bunlar İstanbul’un aziz hatırasına gölge düşürmemeye özen göstermemize yol açtı. İnşallah emanete layıkıyla sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Canım İstanbul şiirini Necip Fazıl Kısakürek’in mısralarıyla dinledikten sonra sözlerimizi sonlandırdı.
Etkinlikte, İstanbul’u anlatan şiirler seslendirildi ve tablonun hediye edildiğini gördük. Mehmet Mehdi Eker başta olmak üzere, birçok sanatçı ve konuk bu özel anı paylaşırken, serginin açılışı da gerçekleştirildi.
Özgürlüğümüzden Vazgeçmeyiz bildirisiyle Sakarya Zaferi’nin 104. yılı bağlamında yayımlanan mesajda ayrıntılı olarak, bağımsızlığın ve birlikteliğin önemi vurgulandı. Yine, 12 Eylül’ün 45. yılı dolayısıyla yayımlanan mesajda, demokrasiye ilişkin karanlık bir sayfa olarak anılan dönemin unutulmaması gerektiği ifade edildi.