İstanbul’un dönüşümüne yönelik büyük adımlar ve vizyonla geleceğe hazırlanan şehirdeki gelişmeleri keşfedin.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’un geleceğine ilişkin önemli mesajlar verdi. Bakan Kurum, yaptığı açıklamada, “Devletimiz, İstanbul’un dönüşümüne ve güçlenmesine tüm imkanlarıyla destek olmaktadır” diyerek, şehrin yenilenmesi ve güvenli hale getirilmesi adına atılan adımların ne denli büyük ve kararlı olduğunu vurguladı.
İstanbul Valiliği’nde düzenlenen ve Vali Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nuri Aslan ve 39 ilçenin belediye başkanlarının katılımıyla gerçekleşen “Deprem Dönüşümü ve Şehir Yenileme Toplantısı”nı yönetti. Toplantıya, Toplu Konut İdaresi Başkanı Levent Sungur, Kentsel Dönüşüm Başkanı Hakkı Alp ve ilgili Bakanlık yöneticileri de katıldı. Bu platformda, İstanbul’un mevcut yapı stokunun durumu ve yürütülen kentsel dönüşüm projeleri detaylı bir şekilde masaya yatırıldı.
Bakan Kurum, İstanbul’un ülke ekonomisinin ve kültürel zenginliklerinin merkezi olduğunu belirterek, “İstanbul, Türkiye’nin kalbidir. Nüfusu, ekonomik büyüklüğü ve tarihsel derinliğiyle ülkemiz için eşsiz bir değer taşımaktadır. Bu şehrin güvenliği ve güçlenmesi, Türkiye’nin genel refah seviyesini de doğrudan etkiler” şeklinde konuştu.
Deprem sonrası yapılan çalışmalara değinen Bakan, “Devletimizin deprem bölgesinde gösterdiği kararlılık ve deneyim, İstanbul’a aktarılacaktır. 2 yıl gibi kısa bir sürede, 201 bin konutu vatandaşlarımıza teslim ettik. Şu anda ise toplamda 453 bin yapı ve iş yerimizin hızlıca yenilenmesini sürdürüyoruz. Hedefimiz, bu yıl sonuna kadar tüm projeleri tamamlayarak, İstanbul’un deprem riskini minimize etme yolunda büyük bir adım atmaktır” dedi.
Bakan Kurum, Türkiye’nin ve özellikle İstanbul’un deprem riskine dikkat çekerek, “Türkiye’nin yüzde 66’sı deprem riski altındadır ve nüfusumuzun %71’i bu bölgelerde yaşamaktadır. İstanbul, bu riskin en yüksek olduğu şehirlerin başında gelmektedir. 2025 yılı itibarıyla, şehirde 8 milyon 70 bin konut ve iş yeri bulunuyor. Bunların 3,4 milyonu 2000 yılı öncesine dayanmakta ve riskli yapıların oranı yüksek. Ancak, yapılan mevzuat ve inşaat çalışmalarıyla, şehrimizin yüzde 60’ı güvenli hale gelmiş olsa da, halen 600 bin konutun acil dönüşüm beklediğini vurguladı.
Bakan Kurum, İstanbul’da gerçekleştirilen projelere ilişkin şu bilgileri paylaştı: “2012 yılından itibaren, Cumhurbaşkanımızın önderliğinde başlatılan kentsel dönüşüm seferberliği kapsamında, 923 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık. Şehrin 39 ilçesine yayılan 208 bin 915 konut ve iş yerimizi, uzman mimar ve mühendislerimizle birlikte yeniliyoruz. Bu süreçte, İstanbul’a toplamda 450 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık.”
Kampanyanın destek tutarlarını artırarak, vatandaşlara daha fazla imkan sağladıklarını belirten Bakan Kurum, “İstanbul’da 62 bin konutun dönüşümünü başlattık ve 21 bin ev ile iş yerinin yenilenmesine hızla devam ediyoruz. 23 Nisan depremi sonrası, 452 bin ev ve iş yerini inceledik; bunlardan 354 bini hasarsız, 61 bini ise az hasarlı. Bu az hasarlı yapıların tamamı, Yarısı Bizden kampanyasına dahil edilerek, vatandaşlarımızın güvenliğine katkı sağlanıyor” dedi.
Devletin tüm imkanlarıyla İstanbul’un dönüşümüne katkı sağladığını belirten Bakan Kurum, “Tüm belediyelerin de aynı kararlılık ve hassasiyetle hareket etmesini bekliyoruz. Bu mesele, siyaset üstüdür ve ortak akılla hareket edilmesi gerekir. Belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşları ve medya, bu sürecin vazgeçilmez parçalarıdır. İstanbul’un güvenli ve yaşanabilir bir şehir olması, hepimizin ortak sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.
Belediye başkanlarına seslenen Bakan Kurum, “İş birliği ve koordinasyon konusunda her zaman yanınızdayız. İstediğiniz zaman, 7/24 ulaşabileceğiniz iletişim kanallarımız açık. Gelin, birlikte İstanbul’u depreme dayanıklı, modern ve yaşanabilir yapalım” dedi.
Bakan Kurum, sözlerini şöyle tamamladı: “İstanbul’un depreme hazırlığını hızlandırmak ve riskleri minimize etmek en büyük önceliğimizdir. Biz, depremi beklemiyoruz; onun yerine, önleyici ve bütüncül projelerle İstanbul’u yeniliyoruz. Bu süreçte, sosyal konut projelerimizi de hızlandıracak ve tüm paydaşlarımızla uyum içinde çalışacağız. Hep birlikte, siyasi farkları bir kenara bırakarak, İstanbul’un dönüşümünü başaracağımıza inanıyoruz. Milletimizin bu beklentisi, bizim en büyük motivasyon kaynağımızdır”.