İstanbul’un barajlarındaki kırılgan su seviyesi, düşen doluluklar ve kriz yönetimi için stratejik tedbirler: etkili su güvenliği ve sürdürülebilirlik.
İçme suyu ihtiyacını karşılayan 10 barajda doluluk oranları yağış eksikliği, yüksek sıcaklıklar ve kuraklığın etkisiyle önemli ölçüde geriledi. Trakya’dan İstanbul’a su sağlayan Kırklareli’nin Vize sınırları içindeki Kazandere, Pabuçdere ve Istrancalar barajlarında da su seviyesi düşüşünü sürdürüyor. Özellikle Kazandere barajı yüzeyinin tamamen kurumasına kadar giden bir tabloyla karşı karşıya kalınmış durumda. Baraj havzasında hayvancılıkla uğraşanların otlatma yaptığı görüntüler de dikkat çekiyor.
SU SEVİYESİ YÜZDE 30’LARA İNERKENNKÜ Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, yağışların azalmasıyla barajlarda su seviyelerinin yaklaşık %30’a gerilediğini belirtiyor. “Son 10 yılda yaşanan değişim belirgin: 10 yıl öncesine göre bu ayki seviye yaklaşık %63 iken, 2025 itibarıyla %30’a düşmüş durumda. Yağış azlığı ve talep artışının birleşimi barajlarda ciddi bir kırılma yaratıyor.” diye konuştu.
BARAJLARDAN ÇEKİLEN SU, SÜREÇ İÇİNDE YÜKSELİYORTecer, çekilen su miktarının da artış gösterdiğine dikkat çekti. “İklim değişikliği etkileriyle birlikte barajlardan su çekimi her yıl artıyor. 2015’ten bugüne kadar İstanbul’da tüketilen su miktarında yaklaşık %30 artış kaydedildi; buna karşın baraj dolulukları bu süreçte %20 azaldı. Bu, durumun karmaşık bir hal aldığını gösteriyor: yağış azaldı, tüketim ise artıyor.” dedi.
ENDÜSTRİDE KULLANILAN SUYUN DEŞARJI TAMAMEN PROBLEME DÜŞÜYORProf. Dr. Tecer, Türkiye’nin su stresi altında olduğunu ve kaynakların profesyonel bir stratejiyle korunması gerektiğini vurguluyor. Tarımsal sulamada yüzde 70-75 oranında su tüketimi devam ederken, sanayi yüzde 13’lerde, evsel kullanım ise geri kalan kısmı oluşturuyor. Tarımsal sulamada vahşi sulamayı bırakıp damla sulama veya üretim modellerinin yağışa göre değiştirilmesiyle tasarruf sağlanabilir. Endüstriyel su için arıtma sonrası geri kazanım ise artık bir seçenek olmaktan çıkıp, zorunlu bir uygulama haline gelmeli. Bireysel alışkanlıklarda da su tasarrufu odaklı bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var.
DENİZ SUYU ARITILMASI SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİLAlternatif olarak deniz suyu arıtılarak içme ve sulama amaçlı kullanımlar tartışılır, fakat bu maliyetli ve sürdürülebilir olmayan bir çözümdür. Deniz suyu arıtma işleminin yatırım ve işletme maliyetleri bugün için çok yüksektir ve uzun vadede pratikte uygulanabilirlik sınırlıdır.
SANAYİ SUYU GERİ KAZANIMI SEKTÖR İÇİN ZORUNLU BİR BAKIŞ AÇISIDIRSanayi suyu, arıtılarak tekrar kullanıma kazandırıldığında ekonomik olarak daha sürdürülebilir bir yaklaşım sunar. Özellikle yoğun sanayi bölgelerinde suların geri kazanılarak süreçlerde tekrar kullanılması, hem maliyetleri düşürür hem de su kıtlığı üzerindeki baskıyı azaltır. Bu adımların gecikmeden benimsenmesi kritik.
İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan 10 barajın mevcut doluluk oranları şöyle: Ömerli 21,49; Darlık 44,09; Elmalı 51,2; Terkos 36,04; Alibey 17,66; Büyükçekmece 33,7; Sazlıdere 31,51; Istrancalar 21,05; Kazandere 2,41; Pabuçdere 18,11.