İstanbul’da bebek ölümleri ve hemşirelerin yargılanmasıyla ilgili son gelişmeler, nedenleri ve etkileri hakkında detaylı bilgi edinin.
İstanbul’da gerçekleşen ve bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, maalesef ölümlerine sebep oldukları iddia edilen 57 sanık hakkında yürütülen yargılamada önemli gelişmeler yaşandı. Tutuklu bulunan 3 sanık, mahkeme kararıyla tahliye edildi. Bu kişiler arasında, “Bebeği öldürsem dert, öldürmesem dert” sözleriyle dikkat çeken ve Türkiye’nin gündemine oturan hemşire de bulunuyor.
İstanbul Esenyurt’taki özel bir hastanede bebek bakımından sorumlu olan Hemşire Mehtap Sayar, söz konusu soruşturma kapsamında en çok konuşulan isimlerden biri haline geldi. Yenidoğan çetesiyle ilgili detaylar araştırılırken, hemşirenin bu suç şebekesiyle bağlantısı ve rolü mercek altına alındı.
Özellikle, hemşire Saray ile Hasan Basri Gök arasında geçen ve olayların seyrini değiştiren mesajlaşma kayıtları ortaya çıktı. Bu mesajlarda, Hasan Basri Gök, “Mehtap, çocuğu öldür. 50 satürasyonlu çocuk mu olur?” şeklinde bir talepte bulunmuştu. Buna karşılık, hemşire Sayar ise, “Öldüreceğim de öldürsem de bir dert, biliyorsun yani” diyerek adeta suçunu itiraf eder nitelikte cevap verdi.
İddianamede, hemşirenin Hasan Basri Gök’ten 31 bin 218 lira aldığı ve toplamda 7 aylık süreçte hesaplarına çete üyelerinden toplam 222 bin 880 lira para girdiği detayları yer aldı. Bu finansal hareketler, suç örgütü içindeki maddi kazançların boyutunu gözler önüne serdi.
Mahkeme duruşmalarında, hemşire Sayar, hesaplarına gelen paraların borç ödemeleri olduğunu ve herhangi bir suç unsuru taşımadığını iddia etti. Ayrıca, bebek ölümleriyle ilgili yaptığı konuşmaların psikolojik durumunun bir sonucu olduğunu ve bu nedenle konuyu detaylandırmak istemediğini belirtti.
Mehtap Sayar, “Sıkıntılı bir bebek hakkında yapılan bu konuşma, benim psikolojimi olumsuz etkiledi ve bu nedenle kamuoyunda ve medyada da büyük baskı yaşadım. Bu nedenle, bu konuyla ilgili daha fazla açıklama yapmak istemiyorum” diyerek savunmasını sonlandırdı.
Yapılan son duruşmada, mahkeme tarafından Hemşire Sayar ve diğer tutuklu sanıklar hakkında tahliye kararı çıktı. Bu gelişme, hem yargı sürecinde hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Mahkeme kararını gerekçelerinde, sanıkların suçlamaları kabul etmemeleri ve delillerin yetersizliği gibi unsurların etkili olduğu bildirildi.