İstanbul’a Kayyum Gibi Giden Yol ve CHP’nin Kurultay Gençleştirme Planı: siyasi analiz, adaylar ve etkileri üzerinde kısa bir özet.
Genel Başkan Özgür Özel, toplantıda kurultay süreciyle ilgili gelişmeleri PM üyelerine aktardı. İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasına dair süreçleri ve sonrasında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. 15 Eylül kurultay iptal davasına yönelik olarak, mahkemenin ara karar verebileceği ihtimalini işaret eden sözlerine yer verildi; “İstanbul’daki hamleler gibi bir tablo burada da olabilir” şeklinde yorumlar dile getirildi.
Mevcut listeyle devam şeklinde özetlenen görüşe göre Özel, 21 Eylül’de yapılacak olağanüstü kurultaya PM ve YDK’da herhangi bir değişiklik yapmadan aynı listeyle gidileceğini belirtti. PM’de paylaşılan son kamuoyu yoklamaları, “Pazar günü seçim olsa kime oy verirsiniz?” sorusuna verilen yanıtlar üzerinden CHP’nin yaklaşık %41.1 oy oranına ulaştığını ve AK Parti’nin %33.3 olduğunu gösterdi. Mitinglerin yapıldığı illerde oy oranlarında ciddi artışlar kaydedildiğini ve cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin anketlerde de ikinci turda partinin %58 ile önde olduğunun PM’ye aktarıldığı ifade edildi. Özel’in de “Önümüzdeki 9 Eylül’de iktidar olarak kutlamalarımızı yapacağız” sözleriyle umutlarını paylaştığı aktarıldı.
‘Kayyum olmam nöbet tutarım’ söylemiyle ilgili olarak CHP’nin eski genel başkanı Hikmet Çetin, Milliyet’e yaptığı açıklamada “Kayyumla karşı karşıya kalırsam Genel Merkez’in kapısının önünde nöbet tutarım” dedi. Bu sözler, kayyum tartışmalarına karşı dayanışma mesajı olarak kayda geçti.
‘Yola çıkıyoruz’ kampanyası kapsamında CHP, kurultay iptal davası duruşmasından bir gün önce 14 Eylül Pazar günü Ankara’da saat 17:00’da Tandoğan Meydanı’nda miting düzenleyerek “Yola çıkıyoruz” kampanyasını başlatacak. 81 ilden kurultay delegelerinin Ankara’ya gelerek bu mesajı güçlendirmesi bekleniyor.
15 Eylül önlemleri olarak ise 81 il başkanı, PM üyeleri ve milletvekillerinin Genel Merkez’de buluşacağı belirtildi. Partililer, “CHP’de yönetim sadece binalardan ibaret değildir; irade ve kararlılığımız satın alınamaz” diyerek, değişen mücadele biçimlerinin gereğini vurguladılar. Bu süreçte geri adım atılmayacağı mesajı bir kez daha pekiştirildi.