İstanbul’daki organize dolandırıcılık ve devlet desteğinden zarara uğratma olayında 24 şüpheli hakkında gelişmeler ve dava takibi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, İAR AŞ ve ilişkili tüzel kişiliklerin yetkilileriyle ilgili olarak 24 şüpheli hakkında hileli süreçlerle devlet desteği elde edilerek kamu zararına yol açıldığı ileri sürülüyor. Soruşturma kapsamında 24 şüphelinin İl Jandarma Komutanlığındaki işlemleri tamamlandı; bunlardan biri serbest bırakıldı. Sağlık kontrolünden geçirilen 23 şüpheli, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılıktaki ifadelerin ardından zanlılardan 20’sinin, “suç örgütü kurmak, suç örgütüne üye olmak ve kamu zararına dolandırıcılık” suçlarından tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildiği; iki kişinin ise adli kontrol hükümleriyle yetkili hakimliğe gönderildiği bildirildi. Bir şüphelinin ise savcılıktan serbest bırakıldığı bilgisi paylaşıldı. Zanlıların nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki işlemleri sürüyor.
SORUŞTURMA GEÇMİŞİ kapsamında yapılan incelemede, Merkez Bankası’nın “Firmaların Yurt Dışı Kaynaklı Dövizlerinin Türk Lirasına Dönüşümünün Desteklenmesi Hakkında Tebliğine İlişkin Uygulama Talimatı” çerçevesinde devletin ihracat yoluyla döviz girişi sağlayan şirketlere döviz tutarı üzerinden yüzde 3 destek vermesi uygulamasının, bazı kişilerce devletin sağladığı destekten faydalanmak amacıyla yurt dışından altın madenlerini resmi çerçevede ithal ettikleri şeklinde değerlendirilmişti.
İddialara göre, şirketler ülkedeki altın ocaklarında eritilen altını asit solüsyonlarıyla karıştırıp işlenmiş görünüme getirerek değerlendirmiş, bu değerli metal bileşenlerinin yasa dışı olarak yurtdışına çıkarıldığı ve böylece döviz kazancı sağlandığı iddia edilmektedir. Soruşturmada, İAR AŞ sahibi Özcan H., İAR Genel Müdürü Ayşen E., İAR Muhasebe Müdürü Nasuh G., İAR Pazarlama Müdürü Serdar S. ve eşi Betül S. ile şirkette çalışanlar; ayrıca Gram Altın Kıymetli Madenler Rafineri San. Tic. AŞ ve İstanbul Gümüş Rafinerisi AŞ gibi kurumların yetkili isimleri ve 30 kişinin üzerinde çalışanlar olmak üzere 24 yeni şirket kurulduğu ve bu şirketler üzerinden toplam 543 milyon 634 bin 253 dolar değerinde ihracat yapılarak yüzde 3 devlet desteği alındığı ileri sürülüyor.
Bu süreçte 24 şirket ve onların sahibi ile çalışanlarının, devletin sağladığı yüzde 3 desteğini almak amacıyla sistematik olarak hareket ettikleri ve devletin zararının yaklaşık 12 milyon 537 bin 560 dolar olarak hesaplandığı iddia ediliyor. Şüpheliler hakkında, 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu ve ilgili tebliğlere muhalefet, 4749 sayılı Kanun’a muhalefet ve 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanuna muhalefet suçlarından gözaltı kararı verildi. Savcılığın bu kararı sonrası İstanbul İl Jandarma Komutanlığı tarafından İstanbul’un 12 ilçesinde eş zamanlı operasyonlar düzenlendi ve 21 şüpheli gözaltına alındı. Devam eden çalışmalar sonucunda firari üç kişi daha yakalandı.
Olayın ayrıntılarında, devlet desteğinin zarara yol açma amacıyla kullanıldığı ileri sürülen organize bir yapının varlığı ve bu yapı içindeki finansal akışın nasıl gerçekleştirildiğine dair incelemeler sürmektedir.