İstanbul için sismik tehditleri tartışan uzman görüşleri, riskler ve hazırlık stratejileri hakkında kapsamlı bilgi sunuyor.

Doğuya doğru ilerleyen sismik hareketliliğin Marmara Denizi’nde kilitli fayları tetikleyebileceği ve İstanbul için potansiyel riskler doğurabileceğini öne süren analizler son dönemde geniş yankı buldu. Dün yapılan incelemeler sonrası Türk bilim insanlarının bu konudaki açıklamaları dikkatle takip edilmeye başlandı.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un CNN Türk’teki değerlendirmeleri, bazı iddiaların yanlış anlaşılmasına yol açtığını belirtti. Makalenin dayandığı temellerin tartışmalı olduğunu savunan Üşümezsoy, analizde fay hareketliliğinin doğrultusunun İstanbul’a doğru olduğunu öne sürerken, faylar arasında stres birikiminin olmadığını kaydetti. Ayrıca Adalar fayında ve Avcılar fayında herhangi bir stres birikiminin bulunmadığını vurguladı.
Üşümezsoy, toplumu korkuya sürükleyen bir anlatımın yanlış olduğunu ifade etti ve geçmişteki benzer iddialara da atıfta bulundu. Paris ve Düzce gibi farklı bölgelerde deprem beklentileriyle ilgili tartışmaların sürdüğünü hatırlatarak, bu tür iddiaların bilimsel temellere dayanmadığını savundu.
Analizde bazı çıkarımları zombileşmiş modellerden çıkan çalışmalar olarak nitelendiren uzmanlar, “HARP teknolojisi ihtimali” gibi iddiaların ise kanıt eksikliği nedeniyle güvenilir olmadığını ifade etti. Bu tür söylemler, kitleleri yanıltıcı ve kafa karıştırıcı olabiliyor.
Talep edilen güvenilirlik içinde, sismik hareketlilik ile ilgili mevcut verilerin dikkatli bir şekilde analiz edilmesi gerekiyor. Bilim insanları, gerçekçi ve kanıt temelli açıklamaların kamuya aktarılmasının önemine vurgu yapıyorlar.