İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma gelişmeleri ve son durumlar hakkında detaylı bilgi. Güncel haberler için tıklayın.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu bir grup zanlı hakkında yürütülen geniş çaplı yolsuzluk ve organize suç soruşturmasını sürdürmektedir. Bu kapsamda, tutuklama ve görevden uzaklaştırma kararlarıyla birlikte, suç örgütü yöneticiliği, suç örgütüne üye olma, irtikap, rüşvet, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde ele geçirilmesi ve ihaleye fesat karıştırma gibi ciddi suçlar detaylı şekilde incelenmektedir.
Soruşturmada, özellikle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan tutuklu şüphelilerden eski CHP Şişli Belediye Meclis Üyesi ve önemli bir isim olan Umut Şenol‘un ifadesi öne çıkmaktadır. Şenol’un ifadesi, soruşturmanın seyrini belirleyen ve olayların perde arkasını aydınlatan kritik bilgiler içermektedir.
3 Haziran tarihinde savcılığa verdiği detaylı ifadesinde, 2016 yılında Amerikalı yatırımcılardan satın aldığı şirketin adını Core Medya olarak değiştirdiğini ve böylece açık hava reklam sektöründe faaliyet göstermeye başladığını anlatmıştır. Kendisi, şirketin toplam hisselerinin %27’sini N.K’ye, %27’sini O grubuna ve %26’sını ise İ.K. isimli başka bir kişiye devrettiğini belirtmiştir. Ayrıca, şirketin 2008 yılından 2019 yılına kadar metrobüs durakları ve raketlere ilişkin yapılan reklam sözleşmelerine sahip olduğunu ve bu sözleşmelerin, kendisinden sonra da devam ettiğini kaydetmiştir.
Şenol, ifadesinde, özellikle Beylikdüzü döneminden itibaren işleyen ve gayriresmi olan bir sistemin varlığını ortaya koymuştur. Bu sistemde, reklam alanlarının yönetimiyle ilgili kararların, İBB bünyesinde resmi olmayan, gizli ve hiyerarşik bir yapı tarafından belirlendiğini tespit etmiştir. Ayrıca, 2020-2021 yıllarında pandemi sürecinde, kira indirimleri ve reklam alanlarının devriyle ilgili süreçlerde, çeşitli üst düzey yetkililerin ve yöneticilerin bu gizli yapıya dâhil olduğunu ve bu yapı içerisinde farklı güç odaklarının etkin olduğunu belirtmiştir.
Şenol’un anlatımlarına göre, 2020-2022 yıllarında gerçekleştirilen ihaleler ve sözleşmeler, bu gayriresmi yapının kontrolü altında yürütülmüştür. Özellikle, Kültür AŞ ile yapılan sözleşmeler ve Urbanmedia isimli şirketin reklam alanlarına ilişkin devri sürecinde, bazı kararların, İBB’deki üst düzey yöneticilerin ve siyasi iradenin bilgisi dahilinde ve yönlendirmesiyle gerçekleştirildiği iddia edilmektedir. Bu süreçte, Serdal Taşkın isimli eski Kültür AŞ Genel Müdürü’nün ve diğer yetkililerin, bu planlamalarda aktif rol aldıkları öne sürülmüştür. Şenol, bu durumu, İmamoğlu’nun bilgisi dahilinde ve onayıyla gerçekleşen bir sistem olarak betimlemiştir.
Şenol’un ifadesine göre, bazı meclis üyeleri ve yöneticiler, bu sistemin devamını sağlamak ve çıkarlarını korumak adına, çeşitli görüşmeler ve anlaşmalar yapmışlardır. Özellikle, Murat Ongun ve Serkan Öztürk gibi isimlerin, bu süreçteki rolü ve ilişkileri detaylandırılmıştır. Ongun’un, konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, bu yapıların ve kararların İmamoğlu’nun bilgisi dahilinde olduğunu ve bu kararların, meclis çoğunluğunun oylarıyla onaylandığını ifade ettiği aktarılmıştır.
Şenol, bu sistemin, İBB bünyesinde resmi olmayan ve gayriresmi bir hiyerarşiyle işlediğini ve bu durumun, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine ciddi anlamda zarar verdiğini vurgulamıştır. Ayrıca, bu yapı sayesinde, bazı şirketlerin ve kişilerin, hukuka aykırı şekilde avantaj sağladığı ve kamu kaynaklarının suiistimal edildiği yönünde ciddi iddialar bulunmaktadır. Bu iddialar, soruşturmanın derinlemesine incelenmesine ve ilgili tüm tarafların adil yargılanmasına zemin hazırlamaktadır.
Şenol, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirterek, serbest bırakılmasını talep etmiş ve bu süreçte bildiklerini açık ve net bir şekilde samimiyetle anlattığını ifade etmiştir. Ayrıca, soruşturmanın bütün detaylarını ve bağlantılarını ortaya koymak adına, adil bir yargılama sürecinin önemine işaret etmiştir.