İsrail’in yapay zeka teknolojisiyle Gazze’deki insan hakları ihlalleri ve uluslararası tepkileri detaylı şekilde inceliyoruz. Güncel ve kapsamlı bilgiler burada.
Gazze’de devam eden çatışmalar sırasında, İsrail’in yapay zeka teknolojilerini kullanarak Filistinlilere karşı geliştirdiği stratejiler uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Aktivistler, İsrail’in bu gelişmiş teknolojileriyle sivilleri hedef almada yeni bir aşamaya geçtiğini ve bunun sonucu olarak sivil kayıpların dramatik biçimde arttığını belirtiyor. Bu durum, bölgedeki insani krizleri derinleştirirken, uluslararası toplumun acil müdahalesini zorunlu kılıyor.
Gazze’deki saldırılar karşısında sesini yükselten aktivist ve insan hakları savunucusu Mobarak, özellikle Palantir gibi büyük yapay zeka şirketlerinin İsrail’e sağladığı teknolojik destekleri sert şekilde eleştiriyor. Mobarak, Palantir CEO’sunun, şirketin yapay zekanın sivilleri hedef almakta kullanılabileceğine dair endişeleri dile getirmesi sırasında gülerek verdiği tepkiyi, “Bu davranış rahatsız edici ve insanlık dışı bir tutumun göstergesidir” şeklinde yorumladı. Ayrıca, teknolojik araçların masum insanların yaşamını tehdit etmek ve savaş suçlarına zemin hazırlamak amacıyla kullanıldığını vurguladı.
Mobarak, yaptığı açıklamalarda, Gazze’de güvenli bir alan kalmadığını ve yapay zekanın Filistinlilerin hayatını korumak yerine, onları hedef almak için kullanılmaya başlandığını belirtiyor. Günümüzde, sivil insanların can güvenliği tehlikeye atılırken, bu teknolojilerin savaşta etik olmayan biçimde kullanılması, bölgenin insani krizini daha da derinleştiriyor. Sosyal medyada yaptığı açıklamalarla geniş yankı uyandıran aktivist, birçok destek mesajı alıyor ve bu tür eylemlerin yaygınlaşmasının, insanların Filistin meselesinde daha cesur ve kararlı adımlar atmasına katkı sağladığını ifade ediyor.
Mobarak, “Bir soykırıma kim güler? İnsanlık dışı olan bu duruma sessiz kalanlar, masum çocukların ve sivillerin katledilmesine ortaklık etmiş olurlar” diyerek, uluslararası toplumun bu katliamlara karşı durması çağrısında bulunuyor.
Palantir ve benzeri büyük teknoloji şirketlerinin, geliştirdikleri yapay zeka sistemleriyle İsrail’e Gazze’de hedef belirleme ve gözetleme desteği sağladıklarını belirten Mobarak, bu şirketlerin “Filistinlilerin kanı üzerinden kar elde ettiğini” iddia ediyor. Bu teknolojilerin, savaş sırasında sivilleri hedef alan saldırıları kolaylaştırdığı ve etik açıdan ciddi tartışmalara yol açtığı da vurgulanıyor.
Mobarak, Müslüman ve başörtülü bir kadın olarak 25 yaşında, iki yıl boyunca Batı Şeria’da yaşadığını ve bu süre zarfında İsrail askerlerinin günlük uygulamalarına tanık olduğunu anlatıyor. Bir günlüğüne gözaltına alınması ve askerlerin aşağılayıcı tutumları, onun bu konudaki gözlemlerini pekiştiriyor. ABD’de de benzer tepkilerle karşılaşan Mobarak, geçen yıl Kongre Üyesi Mike Ezell’e Gazze’deki saldırılarla ilgili soru yönelttiğinde, telefonunun elinden alınmak istendiğini ve yere düşürüldüğünü aktarıyor. Bu olaylar, uluslararası arenada İsrail’e karşı artan tepkilerin bir göstergesidir.
Mobarak, ABD yönetimlerinin İsrail’e verdiği desteği sert şekilde eleştiriyor. Eski ABD Başkanı Joe Biden’ın politikalarının, eski başkan Donald Trump’ın politikalarıyla kıyaslandığında pek bir fark göstermediğini belirtiyor. Ona göre, “Biden soykırımı başlattı, Trump ise sadece devam ettirdi.” Ayrıca, ABD’nin Gazze halkının yaşamını hiçe sayarak, İsrail’e silah ve destek sağlamaya devam ettiğini ifade ediyor. Bu politikaların, bölgedeki çatışmaları daha da tırmandırdığı ve insan hakları ihlallerine zemin hazırladığı konusunda uyarılarda bulunuyor.
Gazze’ye yönelik ablukayı da eleştiren Mobarak, “İnsanlar, 200’den fazla yardım kamyonunun sınırdan geçmesini beklerken, ölümler devam ediyor.” diyerek, insani yardımın engellenmesini sert bir dille eleştiriyor. Akdeniz’deki yardım gemilerinin İsrail saldırılarına maruz kalması, bölgedeki insani dramayı daha da derinleştiriyor. Mobarak, “Bu soykırım 15 aydan fazla sürdü. İnsanların artık ayağa kalkması ve uluslararası toplumun gerçek anlamda müdahale etmesi gerekiyor” diyerek, dünyaya çağrıda bulunuyor.
Dünyanın önde gelen yapay zeka şirketlerinden Palantir’in, İsrail ordusuna Gazze’deki operasyonlarda toplu gözetim ve hedef belirleme teknolojileri sağladığı biliniyor. Şirket, 2025’in ilk çeyreğinde en değerli 10 yapay zeka firması arasında yer alırken, sivil toplum kuruluşları tarafından da insan hakları ihlallerine katkı sağladığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Eski OpenAI güvenlik mühendisi Heidy Khlaaf, yaptığı açıklamada, bu yapay zeka teknolojilerinin, hatalı otomasyon ve ayrım gözetmeyen saldırılarla savaş suçu işlenmesine zemin hazırladığını ifade etmişti.