Işıltılı sahneler, bu sezonun öne çıkan temalarıyla oyun salonunu büyüleyen bir deneyim: mizah, drama ve sürprizlerle dolu bir gösteri.
Bu sezon sahnede karşımıza çıkan oyunlar, toplumsal duyarsızlığın eleştiriyle birleştiği bir dizi nabız yoklamaya dönüştü. Pulitzer ödüllü yazar Donald Margulies’in kaleme aldığı oyun, bireylerin iç hesaplaşmalarını ve çevrelerindeki gelişmelere karşı kayıtsızlığı derinlemesine irdeliyor. Yönetmenliğini Mehmet Ergen’in üstlendiği bu yapıt, sahneye sürdüğü sorgulamaları izleyiciyle paylaşırken aynı zamanda güncel ikilemleri de hatırlatıyor.
Sahnedeki bir diğer hareketli parçaysa “Haramiler” olarak adlandırılıyor. Musahipzade Celal’in üç kısa oyunundan uyarlanan eser, yönetici konumundaki haramilerin halk üzerindeki baskısını hiciv dolu bir dille ele alıyor. Engin Alkan bu uyarlamayı sahneye taşıyarak eserin bütünlüğünü güçlendiriyor.
Bir başka parça, Dürrenmatt’ın özgün metninin Yıldırım Fikret Urağ’ın sahneye uyarlamasıyla hayat buluyor: “Bir Ziyaret” adlı eser, para gücünün yozlaştırdığı ahlakı ve toplumsal ikiyüzlülüğü trajikomik bir tonla gözler önüne seriyor. Bu oyunda izleyici, intikamın ince kırılmalarını ve yüzleşmeleri adeta bir sahne arkası sinemasına tanık olarak izliyor.
“Sevgili Yelena Sergeyevna” ise Sovyetler Birliği’nin zorlu yıllarında geçiyor. Perestroyka’nın erken dönemlerinde kaleme alınan bu oyun, etik çöküşün eşiğindeki bir toplumu incelikli bir bakışla mercek altına alıyor ve Ludmilla Razumovskaya’nın metnini Bora Seçkin’in yönetimiyle sahneye taşıyor.
Dennis Kelly’nin kaleminden çıkan “Öksüzler”, dış dünyanın kirli ve tehlikeli yüzüne karşı mutlu bir aile kurmaya çalışan çiftin hayallerinin bir geceyle nasıl dağılabildiğini gösterirken, gerçeğin sert sınavlarını da gözler önüne seriyor.
Yağmur Topçu’nun kaleme aldığı “Gölge” ise Jung’un gölge kavramını merkeze alarak, oyunculuk eğitimi almış bir kadının iç dünyasıyla mesleği ve çevresi arasındaki çatışmaları çarpıcı bir dille anlatıyor.
Ray Cooney ve Gene Stone’un ortak eseri “Kahvaltıya Kalsana”, iki farklı yaşam görüşüne sahip bireyler arasındaki çatışmayı esprili bir üslupla sahneye taşıyor. İBB Şehir Tiyatroları’nın bu sezonki programı, izleyiciyi geniş bir yelpazeyle karşılayacak olan sahne deneyimleriyle zenginleştiriyor.