İSEDAK Buluşmasıyla Suriye’ye özel destek ve bölgesel dayanışma ile kalkınma adımları: iş birliği, yenilikçi çözümler ve sürdürülebilir gelişim.

Sizleri en içten duygularımla selamlıyorum; değerli bakanlar, genel sekreterler ve burada bulunan kardeşlerim, İstanbul’un tarihi atmosferinde sizleri ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Çalışmalarımızın amacı; istişareler ve kararlar aracılığıyla ülkelerimizin ve İslam dünyasının yararını gözetmektir. Bu toplantı kapsamında pek çok panel ve oturum, ulaşım ve iletişimden sürdürülebilir turizme kadar geniş bir konu yelpazesini kapsadı; katılımınız için teşekkür eder, aramızdaki dayanışmanın güçlenmesini dilerim.
İSEDAK çatısı altında bugün Suriye’ye özel bir destek programını da başlatıyoruz. Son dönemde Orta Doğu başta olmak üzere dünya çapında yaşanan gelişmelerin ışığında Suriyeli kardeşlerimizin çektiği zorluklar hâlâ hafızalarda. Yaklaşık 14 yıl boyunca zorluklar yaşayan Suriyeliler, Baas rejimi ve terör örgütlerinin saldırıları nedeniyle ağır bedeller ödedi. Türkiye olarak onların yanında olmaya devam ettik; ensar misali ev sahipliği yaptık ve kardeşlik ilkelerimizi en güzel şekilde sergiledik. Rabbim mekânlarını cennet eylesin diyerek, mazlumların zafer kazanması için çalıştık.
Suriyeli kardeşlerimizin yaralarını sarmak için attığımız adımlar, bu mücadeleyi sonuca ulaştırmadan önce de sürüyor. Ülkenin siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü korumak, kalıcı refah için kritik bir öncelik olarak ortadadır. Bu çerçevede Suriye’ye yönelik özel destek programını hayata geçiriyoruz; eğitim, uzman değişimi, ihtiyaç analizi ve fizibilite çalışmaları gibi alanlarda projeler sunulacak ve üye ülkelerimizin katkılarıyla uygulanacaktır.
KKTC ile dayanışmamız güçlü şeklide sürüyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden gelen kardeşlerimizi de aramızda görmekten memnuniyet duyuyorum. Kıbrıs Türk halkı, İslam dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır ve uzun süredir izole edilmeye çalışılan bir topluluk değildir. Gerçekten, bağımsızlık ve eşit haklar konusunda verdikleri kararlı mücadeleye saygı duyuyor ve onların yanında olmayı sürdüreceğiz.
Türkiye, soykırıma karşı en sert tepkilerden birini veren ülkeler arasında yer almaktadır. Gazze’de yaşanan trajedi, çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan masum insanların hayatını kaybetmesine ve derin yaraların açılmasına sebep oldu. Uluslararası dayanışmanın yetersizliği karşısında dahi, Türkiye olarak insani yardımlarla destek olmaya devam ettik; barış ve kalıcı ateşkes için çabalarımızı sürdürdük. Bu süreçte, beyinleriyle hareket eden uluslararası aktörlerin adımlarını takip ettik ve güvenli bir çözüm için çalıştık.
Trump’a ateşkesin tesisinde gösterdiği kararlı duruş için teşekkürlerimi iletiyorum. İcraatlarımızın ortak hedefi, Gazze halkının acılarının hafifletilmesi ve bölgede kalıcı bir istikrarın kurulmasıdır. İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi ve Gazze temas grubuyla kurduğumuz koordinasyon, bu süreci şekillendirmede belirleyici oldu. ABD Başkanı Trump’a da bu süreçteki kararlı geridönüş ve uluslararası iş birliğine yaptığı vurgu için teşekkür ediyorum. Bölgede görülen dayanışma, gelecekte de güçlü bir motivasyon kaynağı olacaktır.