İran’a karşı strateji ve F-35 tartışmalarında İsrail’in bakış açısını analiz eden kapsamlı bir değerlendirme.

İsrail Dışişleri Bakanı Saar, Jerusalem Post’e yaptığı açıklamalarda, İran’a yönelik saldırı planlarının şu aşamada olmadığını, fakat bu ülkenin nükleer programını yeniden canlandırmaya çalıştığı yönündeki istihbarat verilerini dikkate aldıklarını ifade etti. Uydu görüntülerinin ve diğer istihbarat bilgilerinin, İran’ın nükleer hedeflerini eski seviyelerden daha ileri bir noktaya taşıma çabasını gösterdiğini savundu.
İsrail’in F-35 transferine karşı duruşu konusunda da görüşlerini belirten Saar, Üst düzey ABD yetkililerine Türkiye’ye bu savaş uçaklarının verilmesini desteklemediğini iletti. Türkiye ile ilişkilerin, İsrail’in Gazze ile ilgili tutumunu değiştirecek ölçüde ilerlemeyeceğini belirtti ve Türkiye’nin Uluslararası güçler içinde Gazze’deki konumunun netleşmediğini kaydetti.
Gazze Şeridi’ndeki operasyonlar sürerken Batılı ülkelerin Filistin devletini tanıma yönündeki adımları hakkında Saar, bu ülkelerin kararlarında büyük bir değişiklik olmadığını, İngiltere, Kanada ve Fransa gibi ülkeler üzerindeki etkimizin sınırlı olduğunu ifade etti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Gazze tasarısına atıfta bulunarak, Filistin Devleti’nin yasal olarak kurulacağı yönündeki öngörüleri reddeden Saar, fezlekede yer alan ifadelerin gerçekten Filistin Devleti’nin kurulmasına olanak tanıyıp tanımayacağı konusunda netlik kazandırmadığını belirtti. Netanyahu’nun da ABD’nin F-35’leri Türkiye’ye transfer edeceğine ilişkin beklentilerinin riskli olduğuna dair düşüncelerini dile getirdiği biliniyor; bu senaryonun mevcut durumda gerçekleşmesinin çok uzak olduğunu ifade etti.