İran sinemasının geleceğini Panahi ve Scorsese sohbetinde yeniden düşünün. Derinlemesine analiz ve öngörülerle dolu, ilham veren bir bakış.
Scorsese ile yapılması planlanan soru-cevap etkinliği iptal olsa da Panahi için bu karanlık buluşmanın ertesi günleri sürpriz bir karşılaşmaya dönüştü. Vizesini almış olan Panahi, gecikmeli de olsa Scorsese ile yeniden bir araya geldi ve İran sinemasının geleceğini konuşmaların odağına taşıdı.
Scorsese, ülkeyi terk eden önemli yönetmenlerin durumunu göz önüne alırken İran sinemasının geleceğine dair sorular yöneltti. Panahi ise şu sözleriyle yanıt verdi: “Dayanmak gerçekten zordu. İran sinemasının omurgasını oluşturanların çoğu yurt dışında. İran’da yapabilecekleri fakat çekemedikleri filmleri kaçırdık. İran’ı terk edip başka bir yerde yaşamak için cesaretim yok. Burada kaldım ve çalışmayı sürdürmeye kararlıyım.”
Altın Palmiye ödüllü bir filmiyle ilgili olarak ise Panahi şu değerlendirmeyi paylaştı: “Bu filmde iletmek istediğim tek şey şu: Adalet ve bağışlama gibi değerler filmin ana unsurları arasında yer alıyor. Bu çalışma İran Cumhuriyeti sonrası döneme aittir. Gelecek ne gösterecek, ve bizim ne yapacağımıza dair kararlar almak zorundayız. Şiddete devam mı edeceğiz, yoksa bir noktada ‘bitti’ mi diyeceğiz?”