DOLAR
41,5992
EURO
48,9186
ALTIN
5.173,34
BIST
11.220,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
24°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Çok Bulutlu
21°C

İNSANA RAST GELMEK!

29.09.2025 18:59 | Son Güncellenme: 21.09.2025 19:02
A+
A-

 

 

Asıl mesele, insana rast gelmektir.

Yoldaşına güven veren, halkına omuz veren,

düşeni kaldıran bir insana…

 

Yanlışın arkası kalabalık diye doğruluktan vazgeçilir mi?

 

Gençlik yıllarımızdan beri bir dava peşinde koşuyoruz. O dava ki, ömrümüzü ona adadık; iş hayatımızı, sosyal hayatımızı, sevinçlerimizi, hüzünlerimizi onunla yoğurduk.

Her adımımızda zorluklarla karşılaştık; bazen yalnız kaldık, bazen ayrılıkların acısını tattık, bazen hatalarımızın keşmekeşinde yolumuzu kaybettik.

 

Şairin dediği gibi:

Ben öldükten sonra getireceğiniz çiçeği çöpe atın.

Çünkü gerçek değer, vaktinde söylenmeyen sözde, vaktinde gösterilmeyen vefada gizlidir.

Bugün toplum olarak en büyük imtihanımız, insana değer vermemeyi alışkanlık haline getirmiş olmamızdır. İnsan yaşarken yanında olunmaz, elinden tutulmaz, sözüne kulak verilmez; ama iş işten geçince ağıtlar yakılır, süslü sözler söylenir. Oysa dava dediğimiz şey, insanların ölüsüne değil dirisine sahip çıkmaktır.

 

Siyaset sahnesine baktığımızda da benzer bir tabloyla karşılaşıyoruz. Partiler, kadrolar, yöneticiler… Hepsi insanı dilinden düşürmez ama iş icraata gelince; liyakat değil sadakat, ehliyet değil menfaat konuşur. Hakikatin yanında durmak yerine çıkar hesaplarının yanında durulur. Ve böylece toplum, birbirine güvenini kaybeder.

Oysa milletin en çok ihtiyaç duyduğu şey; doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilen bir irade ve insana vaktinde kıymet verecek bir siyaset anlayışıdır. Çünkü vefasızlık sadece bireyler arasında değil, devlet ile millet arasında da güveni kemiren bir hastalıktır.

 

Bugün bizi tüketen şey; birbirimizi kırmamız değil, kırılanı onarmaya gayret göstermememizdir. Bizi yoran şey; hatalar değil, hatadan dönme iradesini kaybetmemizdir.

 

Asıl mesele, insana rast gelmektir. Yoldaşına güven veren, halkına omuz veren, düşeni kaldıran bir insana…

Unutmayalım: Makamlar, mevkiler, partiler, iktidarlar gelir geçer. Ama insana verilen değer baki kalır.

Birbirimizin kıymetini vaktiyle bilirsek, bu millet de ayağa kalkar; bu dava da yeniden dirilir.

 

 

 

ETİKETLER: , ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.