İMSİAD’dan 2025-2026 için inşaatta umut vadeden gelişmeler: talep ve finansman dengesine odaklanıyoruz.

İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, AA muhabirine 2025 yılını inşaat sektörü açısından temkinli bir dönem olarak nitelendirirken, fizibilitenin bu yılın ön planına yerleştiğini belirtti. Sektörün ilk yarısında durağan bir tablo çizdiğini, ancak 3. ve 4. çeyrekte ivme kazanarak kısmen artış eğilimine girdiğini ekledi. Bu gelişmelerin önümüzdeki döneme dair umutları güçlendirdiğini savundu.
Barınma ihtiyacının temel bir gereksinim olduğuna vurgu yapan Demir, birikmiş talebin ekonomik istikrarla birlikte 3. ve 4. çeyreklere yansıdığını ve ivmeli bir artışa dönüştüğünü ifade etti.
“Üçüncü, dördüncü çeyrekte sektör istenilen noktaya gelecektir” başlığıyla özetlenen açıklamada, Türkiye’de sıkı para politikalarının enflasyonu düşürmeye yönelik bir araç olarak uygulandığına işaret edildi. Yıllık enflasyonun kademeli olarak gerilediğini ve kasım ayına doğru son dört yılın en düşük seviyesine indiğini belirten Demir, faiz oranlarında da düşüşlerin başladığını aktardı.
Demir, konut kredi faizlerinin düşmesiyle finansmana erişimin kolaylaşacağını, bunun da talep birikmesini tetikleyeceğini söyledi. Böyle bir tablo altında 2026’nın umut verici bir yıl olarak görüldüğünü ifade eden Demir, enflasyon düşüşünün maliyetleri önemli ölçüde aşağı çekmesini beklediğini ancak hâlâ istenen düzeye ulaşılmadığını belirtti. Hane halkı gelirinin belirli bir düzeye gelmesi gerektiğini vurgulayan Demir, 2026’da sektörün toparlanmasını öngördü.
“Her yıl 800 bin ila 1 milyon arasında konuta ihtiyaç var” ifadesiyle konuşmasına devam eden Demir, Türkiye’de yaklaşık 26 milyon yapı stoğunu ve bunlardan yaklaşık 6,7-7 milyonunun riskli olduğunu kaydetti. Riskli stokların hızlı bir şekilde dirençli şehirlere dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen Demir, kentsel dönüşümün ülkenin beka sorunu haline geldiğini vurguladı. Köyden şehre göç ve nüfus artışının bu ihtiyacı daha da güçlendirdiğini söyleyen Demir, bu nedenle her yıl 800 bin ila 1 milyon aralığında yeni konuta ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
İmar ve dönüşüm açısından kritik olan riskli yapı stokunun bertarafı için sektörün ivme kazanması gerektiğini belirten Demir, deprem gerçeğinin gündemde kalmasını avantaj olarak gördüğünü ifade etti. Önümüzdeki süreçte genel ve yerel idarelerle sürdürülen iş birliğinin, kentsel dönüşümü hedeflenen noktaya daha hızlı taşıyacağını dile getirdi.