IMO 34. Dönem Genel Kurulu: Türkiye’nin Denizcilik Stratejisinin Yol Haritası ve Uluslararası İşbirliği Vurgusu

Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Londra’da gerçekleştirilen Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) 34. Dönem Genel Kurul Toplantısı kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında IMO’nun, kurulduğu günden beri uluslararası deniz taşımacılığının güvenliği, emniyeti ve çevrenin korunması açısından temel bir güvence olduğunu ifade eden Uraloğlu, denizcilik sektörünün günümüzde küresel ekonominin omurgası olmayı sürdürdüğünü ancak yeşil dönüşüm, dijitalleşme, deniz emniyeti ve güvenliği, insan kaynağı, kapsayıcılık, sürdürülebilirlik ve dirençlilik gibi ana eksenlerle yeniden şekillendiğini belirtti.

Uraloğlu, Türkiye’nin bu alanlarda uluslararası işbirliğini güçlendirme ve IMO’nun çalışmalarına katkı sağlamaya devam edeceğini vurguladı. Dünya deniz taşımacılığı, son yıllarda jeopolitik hareketlilikler, tedarik zinciri kırılmaları ve bölgesel istikrarsızlıklar nedeniyle farklı zorluklarla karşılaşıyor. Krizlerin yoğunluğunun deniz yollarına yakın bölgelerde hissedilmesi, güvenliğin ve sürdürülebilirliğin önemini artırırken, enerji maliyetleri ve karbon ayak izi üzerindeki etkilerin de arttığına dikkat çekildi. Bu nedenle, deniz ve okyanusların barış, refah ve işbirliği için bir alan olarak kalması adına ortak çabaların daha da güçlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Geleceğin gemi insanları ve deniz yolları konusunda konuşan Uraloğlu, denizciliğin dijitalleşme ve otomasyonla şekillenen bir geleceğe doğru evrildiğini ifade etti. İnsan kaynağının önemine vurgu yapan Bakan, gemi adamı ihtiyacının artışını ve bunun refah, eğitim ve motivasyonla doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı. Corona virüs pandemisi döneminde maruz kaldıkları seyahat kısıtlamalarının gemi insanlarının hareketlerine etkisini hatırlatan Uraloğlu, IMO hedefleri doğrultusunda ilerlemenin tüm ülkelerin bu sürece eşit katılımına bağlı olduğuna işaret etti. Teknik işbirliği mekanizmalarının daha kapsayıcı ve dengeli işlemesi gerektiğini belirterek, özellikle gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarının gözetilmesi gerektiğini kaydetti.

GÜNCEL MESELE: DENİZLERİN GELECEĞİ BİRLİKTE ŞEKİLLENİYOR Bölümüyle devam eden konuşmasında Uraloğlu, IMO’nun sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedefleyen yeni stratejisini tarihi bir dönüm noktası olarak gördüklerini belirtti. Türkiye’nin bu hedefleri güçlü biçimde desteklediğini, ancak küresel çözümlerin IMO çerçevesi altında şekillendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, yeşil dönüşüm çalışmalarını ileri taşımanın yollarını da konuştuğunu bildirdi. GEMİ İNSANLARI DÜNYA TİCARETİNDE KİLİT ÖNEME SAHİP başlığı altındaki bölümde ise gemi insanlarının dünya ticaretinin kilit unsuru olduğunun altı çizildi ve bu alanda eğitim, refah ve motivasyonun sürdürülebilir taşımacılığın temel unsuru olduğu ifade edildi. Uraloğlu, pandemi sürecinde gemi insanlarının hareket özgürlüğünün daha da güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, tüm ülkelerin eşit katılımını sağlayacak teknik işbirliğinin önemine vurgu yaptı. Yeşil ve dijital dönüşüm süreçlerinde özellikle gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarının gözetilmesi gerekliliği, adil geçiş için kritik bir adım olarak görüldü.

İKİLİ GÖRÜŞMELER: DENİZLER, BİRLİKTE DAHA YEŞİL, DAHA EMNİK başlığıyla özetlenen bölümde Bakan Uraloğlu’nun IMO Genel Sekreteri Arsenio Dominguez, Hollanda Aliatyapı ve Su Yönetimi Bakanı Robert Tieman ve Gürcistan Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Mariam Kvrivishvili ile gerçekleştirilen ikili görüşmelere değinildi. Görüşmelerde Türkiye’nin denizcilik alanındaki stratejik adımları, altyapı deneyimleri ve iki ülke arasındaki potansiyel işbirliği olanakları ele alındı. KÜRESEL GEÇİŞİN DAMGASINI VURDUĞU BİR DÖNEMDE BİR ARAYA GELİYORUZ ifadesiyle IMO Genel Sekreteri Dominguez, uluslararası deniz taşımacılığının güvenliğini, çevre korumasını ve kapasite geliştirmeyi önceliklendiren çalışmaları vurguladı. Jeopolitik gerilimler, değişen ticaret modelleri ve karbon nötrleşme hedefleri ışığında, bu zorlukların aşılmasında üye devletlerin dayanışması ve vesilesiyle ortak hareket edilmesi gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, BM’nin denizcilik ihtisas kuruluşu olan IMO’nun standartlarını yükseltme çabalarının devam ettiği ifade edildi.