İmmünoterapideki yeni gelişmelerle kanserde yaşam süresi ve yaşam kalitesi artıyor; umut vadeden tedavi yaklaşımlarını keşfedin.

Kıbrıs’ta düzenlenen 9. Ulusal İmmünoterapi ve Onkoloji Kongresi’nde, yeni immünoterapi yaklaşımlarının kanserde sağ kalım oranlarını artırdığı belirtildi. Uzmanlar, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesiyle kanserin artık sadece kemoterapiyle değil, immunoterapiyle de yenen bir hastalık haline geldiğine vurgu yaptı. Uzun vadeli hastalık kontrolünün yaşam süresini ve kalitesini yükselttiği belirtiliyor. Türkiye’de ise çoğu kanser türünün 55 yaş sonrası daha sık görüldüğü kaydedildi. Kongreye katılan bilim insanları, artan vakaların yaşla ilişkili bir görüntü sergilediğini ifade etti. Ayrıca bazı Afrika ülkelerinde hastalık sıklığının daha düşük olduğuna da dikkat çekildi; genç yaşta yaşanan diğer hastalıklar nedeniyle ölüm oranlarının daha yüksek olması bu farkı açıklıyor.
İkili immünoterapiyle yaşam şansı artıyor Prof. Dr. Ahmet Taner Sümbül, akciğer kanserinde Nivolumab ve İpilimumab kombinasyonunun yaşam süresini yaklaşık 1.5 kat artırdığını söyledi. Bu iki mekanizmayı iki odakta aktive eden tedavinin beş yıl sonunda %25’lik bir hayatta kalım sağladığı ifade edildi. Prof. Dr. Erdem Göker ise Atezolizumab içeren tedavinin bağışıklık savunmasını yeniden aktive ederek tümörün “gizlenme kalkanı”nı kırdığını ve ileri evre akciğer kanserinde ortalama yaşam süresinin 6-8 ay uzadığını belirtti.
İleri evre mesane kanserinde umutlar yükseliyor Prof. Dr. Çağatay Arslan, bağışıklık sistemini uyandıran immünoterapilerin yaşam süresini önemli ölçüde uzattığını ifade etti. PD-L1 hedefli Avelumab tedavisinin uygulanmasıyla hastaların yaşam süresi %31 oranında arttı.
Meme kanserinde immünoterapi farkı Prof. Dr. Fatih Selçukbiricik, özellikle üçlü negatif meme kanseri (TNBC) hastalarında pembrolizumab ile bağışıklık sistemi yeniden devreye girince sağKalımın belirgin şekilde yükseldiğini söyledi. İleri evre hastalarda pembrolizumab ve kemoterapi kombinasyonu, yaşam süresini 16 aydan 23 aya taşıdı. Prof. Dr. Özge Gümüşay ise agresif seyirli meme kanseri için yeni nesil Trastuzumab Derukstekan tedavisinin umut verici sonuçlar sağladığını belirtti ve hastalıksız yaşam süresinin ortalama 1.5 yıl uzadığına dikkat çekti. Türkiye’de bu tedavi için ruhsat ve SGK geri ödeme başvurularının yapıldığına değinildi.
Diğer tümör türlerinde de olumlu bulgular Prof. Dr. İsmail Ertürk, metastatik prostat kanserinde Apalutamit içeren tedavinin eklenmesiyle yaşam süresinin yüzde 35 uzadığı ve hastalığın ilerleme riskinin yüzde 52 azaldığı bilgisini paylaştı. Doç. Dr. Şahin Laçin ise ileri evre safra yolları kanserlerinde immünoterapilerin yaşam süresini anlamlı biçimde artırdığını belirtti. Yeni nesil PD-L1 inhibisyonlarının kemoterapiyle birlikte kullanıldığında sağ kalımı güçlendirdiğini kaydederek, bu tedavilerin SGK kapsamına alındığını sözlerine ekledi.