İmamoğlu’nun Diplomasi Sahteciliği Davası: Duruşma ve İddianamenin Öne Çıkan Noktaları

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğuna ilişkin iddia, zincirleme resmi belge sahteciliği suçlamasıyla 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası talebiyle üçüncü kez hakim karşısına çıkacağı bir süreç olarak ilerliyor. Duruşma için başlangıçta Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın 59. Asliye Ceza Mahkemesi salonunun yetersiz kalması nedeniyle Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun duruşma salonu tercih edildi.

DURUŞMA 8 ARALIK’A ERTELENDİ Daha önceki duruşmaların özeti ve ertelenen süreç, 12 Eylül’de başlayan ilk duruşmayı, 20 Ekim’e erteleyen gelişmeleri içeriyor. 20 Ekim’de İmamoğlu ikinci kez hakim karşısına çıktı ve salondaki kapasite yetersizliği nedeniyle İstanbul Adliyesi’ndeki 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nin yetersizliğin giderilmesi amacıyla Silivri’deki 2 No’lu duruşma salonunda görüldü. Duruşma öncesinde olaylar yükseldi; avukatların salona alınmaması ve salonun hacminin uygun olmaması gibi sebeplerle İmamoğlu salona katılmama niyetini dile getirdi. Ancak hakim, tutuklu sanık olarak İmamoğlu’nun salona getirilmesine karar verdi ve bazı sanık avukatları ile izleyiciler protesto amacıyla salondan ayrıldı. Mahkeme heyeti, duruşmayı 8 Aralık’a erteledi.

İDDİANAMEDEN İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’nun diplomasının sahte olduğunun iddia edildiği 18 Eylül 2024 ve bununla ilgili olarak 1 Ekim 2024’te yapılan savcılık başvuruları ve ardından başlatılan soruşturmada önemli ayrıntılar yer alıyor. İddianamede, İmamoğlu’nun KKTC’de öğrenim gördüğü ve University College of Northern Cyprus’ın (UCNC) YÖK tarafından tanınan üniversiteler arasında olmadığının belirtildiği, ayrıca yatay geçiş işlemleri sırasında bazı kontenjanların usulsüz artırıldığına dair bulgular kaydedildi. YÖK’ün 1988 ve 1992 yıllarına ait yazılarında KKTC’de yalnızca Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin tanındığı vurgulanırken, yatay geçiş sürecinde bu durumun göz ardı edildiği ifade ediliyor.

İMAMOĞLU’NUN ÖĞRENCİ DURUMU VE BELGE İÇERİĞİ İddianamede, İstanbul Üniversitesi’nin KKTC’deki kurumlar hakkında yanlış bir kayıt olmadığını bildiği halde İmamoğlu’nun Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak gösterildiği ve buna bağlı olarak yatay geçişin gerçeklemiş gibi beyan edildiği belirtiliyor. İmamoğlu’nun dosyasında ortaya çıkan belgelerin ise Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne ait olmadığının altı çiziliyor. Belge içerikleri incelendiğinde, sahte biçimde düzenlenen bu evrakların resmi süreçlerde kullanılması amacıyla sunulduğu ve bu nedenle “belge sahteciliği” suçunun zincirleme bir biçimde işlendiği ifade ediliyor.

RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SÜRECİ İddianamede, İmamoğlu’nun resmi belgede sahtecilik suçuna iştirak ettiği, sahte olarak elde edilen evrakları yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi’ne, askerlik için Milli Savunma Bakanlığı’na ve seçimle ilgili işlemlerde Yüksek Seçim Kurulu’na sunduğu ve böylece suç zincirinin oluştuğu belirtiliyor. Bu nedenle, iddianamede 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor ve ceza alması halinde bazı haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesi talebi de yer alıyor. Ayrıca sahte olduğu iddia edilen evrakın TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsadere edilmesi talep ediliyor.

İddianamede ayrıca İmamoğlu’nun yaşam öyküsü boyunca Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde eğitim gördüğüne dair bir bulgu olmadığı halde kamuoyunda bu yönde bir algı oluşturulduğu ve bunun temel sebebinin kayıt sırasında yapılan manipülasyonlar olduğuna dikkat çekiliyor.