İmamoğlu’nu içeren casusluk soruşturmasının ifadelerini şekillendiren detaylar, tartışmalar ve gelişmeler kısa ve akıcı bir özet.

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı çevresinde sabahın erken saatlerinde yoğun güvenlik önlemleri göze çarptı; Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu şüpheliler ifadeleri için adliyeye getirildi. Şüpheliler arasında İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ yer alırken, hepsi de Siyasal casusluk suçlamasıyla Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
İmamoğlu’nun ifadesinin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Soruşturma kapsamında kendisini tanıyıp tanımadığı sorulduğunda, görüntülere ilişkin hatıraları ve ziyaretin 2019’daki tebrik ziyaretine tekabül ettiğini belirtti. Ancak fotoğraftaki kadının kimliğini hatırlamadığını ifade etti; yalnızca kadının şık ve “evlat yaklaşımlı” bir tavır sergilediğini hatırladığını söyledi. “Bu ziyaret hatırlıyorum ama kadın hakkında bilgim yok” dedi.
İmamoğlu, Wickr Me adlı mesajlaşma uygulamasıyla ilgili ilk kez duyduğunu belirtirken, uygulamada geçen yazışmalarda kendisinin adının geçip geçmediğini bilmediğini, fakat yazışmaların kendisine atfedilmesini kabul etmediğini vurguladı. Ayrıca, dijital ordunun 150 bin kişilik olduğu şeklindeki ifadeyi de bilmediğini kaydetti. Tahminen İstanbul gönüllülerinin söz konusu olabileceğini ancak konuyla ilgili bilgisi olmadığını ekledi.
“YAZIŞMALAR NECATİ ÖZKAN VE HÜSEYİN GÜN ARASINDA” İmamoğlu, Necati Özkan ile Hüseyin Gün arasındaki yazışmaların, güncel seçim sürecinden yaklaşık 15–20 gün öncesine denk geldiğini söyledi. Bu durumun kampanyaya nasıl bir katkı sağladığı veya bilinen bir Aaron Barr isimli şahısla ilişkisi konusunda kendisinin o dönemde yoğun seçim trafiği yaşadığını belirtti ve bu nedenle konuyla ilgili bilgisi bulunmadığını ifade etti.
“İLGİLENMİYORUM” Hüseyin Gün’ün ifadeleriyle ilgili herhangi bir meseleye sahip olmadığını belirten İmamoğlu, kendisinin kampanya sürecindeki yardımlara teşekkür edildiğine dair hatırlamadığını, nezaketen teşekkür etmiş olabileceğini söyledi. Ayrıca, Hüseyin Gün’ün manevi annesi olarak bahsettiği kişinin ziyaret sonrası teşekkür ettiği yönünde duyumlar için de net bir hatıra olmadığını ekledi.
“AKLA MANTIĞA UYGUN DEĞİL” İmamoğlu, Necati Özkan’ın 2019’un ilk seçimleri sürecinde tanıştıklarını ve bu ilişki üzerinden kampanyayı 15 gün içinde yönlendirme fikrinin mantıksız olduğunu savundu. O dönemde yaklaşık yedi aylık bir kampanya yürüttüğünü hatırlatarak, kampanyanın böyle hızlı bir şekilde yönlendirilemeyeceğini ifade etti. Ayrıca, Aarron Barr olarak belirtilen kişinin CIA çalışanı olduğuna dair iddiaların da kampanya süreciyle bağdaştırılmasının akıl alır olmadığını belirtti.
“CASUSLUK SUÇLAMASI BÜTÜN HAYATIMA HAKARETTİR” Casusluk iddiasını vatana ihanet düzeyinde gördüğünü söyleyen İmamoğlu, bu dosyanın kendisiyle ilgili yürütülmesini kabul etmediğini ifade etti ve konuyla ilgili hukuki haklarını saklı tuttuğunu belirtti.
“ROMAYI BENİM YAKTIĞIM DAHA GERÇEKTİR” Hüseyin Gün’ün ifadesindeki çelişkilere değinen İmamoğlu, savcılık beyanı ile kolluk ifadesindeki tarih uyumsuzluklarını kasıtlı bir yönlendirme olarak gördüğünü belirtti. Roma ile ilgili sözlerin daha dürüst bir anlatım olduğuna inandığını ve birbirine bağlamanın uygun olmadığını söyledi.