İmamoğlu olayını ve Demir ile şirket iş birliklerini ele alan analiz: kreş süreçleri, dava süreci ve etkili dinamiklere odaklanan kapsamlı bir bakış.

İddianamede, 105 tutuklu ve 5 müşteki şüpheli dahil olmak üzere toplam 407 kişinin dahil olduğu bir soruşturma neticesinde, inşaat şirketi sahiplerine ruhsat karşılığında kreş yapımı teklif edildiği iddia edildi. Şüpheli Hamit Demir’in ifadesine göre, 2015 yılında Beylikdüzü’ndeki Demir Country projesinin ruhsat işlemleri sırasında dönemin belediye başkanı olan Ekrem İmamoğlu ile görüşüldü; ardından belediyenin imar biriminden sorumlu bir yetkili 8 milyon lira talep ettiğini ileri sürdü. Bu tutar için nakit ödeme yerine daire karşılığı bir anlaşmanın yapılabileceğini öne sürdü; ancak ruhsat işlemleri 2017’ye kadar sürdü ve bu süreçte daire teslimi yapılmadı.
Demir, projenin iskan aşamasında kreş yapımı talebinin nasıl gündeme geldiğini şu şekilde anlattı: Ekrem İmamoğlu’nun özel kaleminden Murat isimli bir kişi tarafından iskan için kreş yapması yönünde talimat geldiğini belirtti. Daha sonra Beylikdüzü Belediyesi’nin eski başkanı olan Murat Çalık’a gidildiğinde, Kreş talebine karşılık olarak bir cevap aldığını ifade etti: “İmamoğlu benim kreş yapmamı istiyormuş; ben yapmayı istemiyorum.” Çalık ise “Tamam ağabey, girme” karşılığını verdi. Bu süreçte de Demir, Esenyurt’taki Ay Işığı Butik projesinden 8 daireyi demir grubuna devrettiğini ve bu dairelerin o dönemdeki Türk Lirası ile yaklaşık 5 milyon TL değerinde olduğunu aktardı. Ayrıca 1 milyon TL değerinde toplam 1 milyonluk çeklerin ve kalan 2 milyon TL’nin nakit olarak çeşitli ödemeler halinde gerçekleştirildiğini belirtti.
İddianamede, Demir’in “Demir Country” projesi için iskan talebinde kreş yapımı konusunun gündeme geldiğini ve Beylikdüzü Belediyesi’ne bağlı bazı yetkililerin bu talebe ilişkin sorumluluk üstlendiğini iddia eden ifadelerine yer verildi. Şüpheli, bu talimatları yerine getirme amacıyla karşı tarafla iletişim kuran kişilerin kendisini yönlendirdiğini, 8 milyon lira ve 8 daire karşılığında bazı işlemlerin yürütüldüğünü ileri sürdü.
Demir’in ifadesinde öne sürdüğü ve savcılık kayıtlarına geçen belgelerin, Soytekin’in dosyaya sunduğu belgelerle örtüştüğü de vurgulandı. Soytekin, Demir Country ile ilişkili iskan karşılığı veya başka bir amaçla Ay Işığı Butik projesinden 8 dairenin kendisi adına ya da yönlendirdiği firmalara devri sağlandığını belirtti. Aynı zamanda 8 daire karşılığında verilen çeklerin ve bunların karşılığında yapılan ödemelerin belediye hesaplarından yapıldığı iddia edildi.
İddianamede öne sürülen ana nokta şu şekilde özetlendi: “Bahsedilen tarafıma devredilen daireler rüşvet konusundaki dairelerdir.” Şüpheli Soytekin, Demir ile yaptığı görüşmede bu dairelerin rüşvet olarak devredildiğini doğruladı ve devri yapılan daireler ile çeklerin örgüt içindeki menfaat temin etme amacı taşıdığını belirtti. Ayrıca Soytekin, Demir’in iddiasında geçen diğer belgeleri ve e-faturaları dosyaya sundu.
İki önemli başlık altında yürütülen savunmada, Babacan ve Çalık gibi diğer şüphelilerin de belediyeye bağlı işlerde maddi menfaat temin etmek amacıyla çeşitli çekler ve inşaat sözleşmeleri üzerinden işlem yürüttükleri ortaya kondu. Babacan, Beylikdüzü’nde inşaat için ruhsat başvurusu yaparken ilçe belediye yönetimiyle temas kurduğunu ve çeşitli baskılarla kapalı spor tesisi ve sosyal donatı alanlarına yönelik talepler ile karşılaşıldığını ifade etti. Çalık ise belediye adına kreş yaptırılması talebini reddetmesine rağmen, bazı çeklerin bu amaçla ilgili firmalara yönlendirildiğini aktardı. Bu süreçte, belediyeye bağlı inşaat işlerinin masraflarının “masrafları karşılayacak firma” üzerinden yapılacağına dair değerlendirmeler de belirtildi.
Sonuç olarak iddianamede, örgüt içindeki bazı üyelerin menfaat temin etmek amacıyla belediye ile ilişkili işlerde rüşvet ve bedeli karşılığında proje yürütme süreçlerini sürdürdükleri ve kreş gibi kamu yararına yönelik projelerin bu şekilde yönlendirildiği ifade edildi.