İmamoğlu Çıkar Amaçlı Örgüt Davası: Kişisel Verilerin Sızdırılması ve Siyasi Propagandanın İncelenmesi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” iddiasıyla 407 şüpheliden 105’inin tutuklu olduğu, 5’inin ise müşteki şüpheli olarak yer aldığı kapsamında yürütülen iddianameye değinildi. İddianamede, örgütün temel amacının elde ettiği suç gelirlerini kişisel zenginleşme ve siyasi kampanyaların finansmanı için kullanmak olduğuna vurgu yapıldı.

İddianamede, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’ndan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yükseltilmesi, CHP’nin kontrolünün ele geçirilmesi ve toplumsal nüfuzun artırılması hedeflerinin, örgüt tarafından planlandığı belirtildi. Bu bağlamda, örgüt unsurlarının 2019 öncesi ve sonrası dönemde topluma etkili olması için verilerin ele geçirilmesi ve yönlendirilmesi amacıyla bir dizi iletişim ve bilişim çalışması yürüttüğü ifade edildi.

Örgüt yöneticileri arasındaki iş bölümüyle, yenilikçi bir imaj yaratma amacıyla belediye hizmetlerini içeren uygulamaların tek bir çatı altında toplanarak kullanılması yönünde çalışmalar yapıldığı vurgulandı. Bu sayede vatandaşların günlük hayatına nüfuz edilmekte ve siyasi tercihler üzerinde belirleyici bir etki oluşturulmak istenmiştir. 2019 yılı öncesi dönemde hayata geçirilen bir uygulama olan “İstanbul Senin” ile toplumsal verilerin toplanması ve analiz edilmesi hedeflenmiştir. Bu süreçte kişisel verilerin elde edilmesi ve paylaşıma yönlendirilmesiyle kamuoyu yönlendirmesi için bir altyapı kurulduğu tartışıldı.

Vatandaşların konum temelli izlenmesi ve ilgili verilerin analiz edilmesiyle, ilgi alanları ve davranış profillerinin çıkarılması, bu verilerin yurtdışına ve özel şirketlere iletilmesiyle siyasal yönlendirme amacı güdüldüğü iddianamede yer aldı. Ayrıca, USOM tarafından hazırlanan raporda İstanbul Senin uygulamasının 3,7 milyon vatandaşa ait kimlik ve konum verilerinin yasa dışı olarak paylaşıldığı ve bazı verilerin Mixpanel, Sentry ve Adjust gibi sitelere iletildiği belirtildi.

Korunan verilerin sızdırılması kısmında, 11 milyon 360 bin 412 vatandaşın kimlik, adres ve sandık verilerinin bulunduğu bir sunucunun özel bir firmaya mail yoluyla iletildiği ve bu süreçte yurt dışına çıkış için gerekli izinlerin alınmadığı kayıtlarda yer almaktadır. Özellikle Reklamist firması üzerinden yürütülen programatik reklam operasyonlarıyla kullanıcı davranışlarının izlenmesi ve kimliklerin tespit edilmesi hedeflenmiştir.

İddianamede ayrıca “Limon kampanyası” olarak adlandırılan operasyonla, İmamoğlu aleyhine oluşan haberleri okuyan belirli bir kitleyi hedefleyerek manipülatif içeriklerle yönlendirme çabalarının amaçlandığı ifade edildi.

Kamu güvenini hedefleyen veri akışları ile vatandaşların reklam tepkilerinin kameralarla kaydedilmesi ve bu tepkilerin reklam ID’leriyle eşleştirilerek bir veri havuzuna aktarılması planlandı. Bu veri setlerinin Türkiye genelinde siyasi kararlar üzerinde haritalandırma amacıyla kullanılacağı öne sürüldü.

KVKK kapsamında, örgüt tarafından kişisel verilerin yurtdışına gönderilmesi için gerekli izinlerin alınmadığı ve 4,7 milyon yurttaşın bu bağlamda izinsiz işlem gördüğü vurgulandı. Ayrıca, YSK verileriyle ilişkili olan verilerin CHP’nin talebiyle aktarıldığı ve bu verilerin bazı üçüncü taraf paylaşımına yol açtığı iddia edildi.