İmam Hatip Okulları ve 4+4+4 düzeninin tarihçesi, yenilikleri ve uluslararası hedeflerini özetleyerek konuyu kapsamlı ve akıcı bir dille sunar.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, imam hatip okullarının tarihsel bağını Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti mücadelesiyle ilişkilendirdi. 2012 yılında yürürlüğe giren 4+4+4 sistemiyle birlikte bu okulların yeniden özgürlük alanına kavuştuğunu ifade etti.
Konuşması boyunca Tekin, 28 Şubat sürecinin imam hatip okulları üzerindeki baskılarını hatırlattı ve o dönemde öğrencilerin durumunu anlattı. Bu zorluklar karşısında FETÖ okullarına yönlendirme dönemi yaşandığını belirten bakan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaklaşımıyla sürecin sona erdiğini vurguladı.
İmam hatip liselerinde uygulanan bazı yaptırımlara değinen Tekin, alınan kararlar ile bu okulların demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü değerleriyle uyumlu bir yol izlediğini belirtti: “4+4+4 ile özgürlükler yeniden kazanıldı.”
Geçmiş yıllarda liselerin güncel pedagojik yaklaşımlara uyum sağlaması için başlatılan dönüşüm çalışmaları arasında proje okul kavramı dikkat çekti. Tekin, bu kavramı kanuna koyduklarını ve çeşitli pedagoji güncellemeleriyle öğretmenlerin uzmanlaşmasına odaklandıklarını ifade etti.
İlahiyat fakültesi mezunlarının imam hatip liselerindeki derslerdeki rolü ve ilmi alanlarda uzmanlaşmanın gerekliliği gerektiğine dikkati çeken Tekin, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerini veren kadrolu atamaların revize edildiğini söyledi.
Okulları dünyada model bir hale getirme hedefini yineleyen Tekin, imam hatip modelini hem dini eğitim veren hem de pozitif bilimlerde de güçlendiren bir yapı olarak gördüklerini belirtti. Bu yaklaşımı uluslararası bir marka haline dönüştürme amacıyla farklı ülkelerde örnek okullar açılabileceğini ifade etti.
Tekin, “İYİ İNSAN YETİŞTİRMEYİ ODAĞINA ALAN BİR MODEL İNŞA EDİYORUZ” sloganıyla eğitimde yalnızca akademik başarı değil, iyi insan yetiştirme hedefinin ön planda olduğunu vurguladı. Global ölçekte karşılaşılan zorluklara karşı bu değerlerle hareket etmenin gerekliliğini dile getirdi.
Törenin program akışında Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İsrafil Kışla ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ile birlikte öğrencilerin başarılarının ödüllendirilmesi yer aldı. Program, aile fotoğrafı çekimleriyle son buldu.