DOLAR
41,3218
EURO
48,8238
ALTIN
4.852,39
BIST
11.165,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
24°C
Cumartesi Az Bulutlu
25°C
Pazar Parçalı Bulutlu
26°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
28°C

İİT-İslam Dünyası Zirvesi: İsrail’e Yaptırımlar ve Katar Desteğinin Vurgulanması

İİT-İslam Dünyası Zirvesi: İsrail’e yaptırımlar ve Katar destekleri vurgulanıyor; bölgesel tepkiler ve çözüm için yeni adımlar ele alınıyor.

İİT-İslam Dünyası Zirvesi: İsrail’e Yaptırımlar ve Katar Desteğinin Vurgulanması
16.09.2025 08:00
A+
A-

Doha’da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Lileri Olağanüstü Zirvesi’nde, İsrail’e karşı yaptırım çağrıları ve Katar’a olan destek Beyaz Saray dış politikası kadar net bir şekilde dile getirildi. Zirvenin hareket noktası, Gazze ve Batı Şeria’da süregelen şiddet ve işgal politikaları sebebiyle güvenlik ve hukuk temelli adımların acil gerekliliğidir.

İsrail’in haydutluk niteliği vurgusuyla başlayan konuşmada, 7 Ekim’den bu yana Gazze’deki katliamlar nedeniyle uluslararası kamuoyunun dikkatinin bölgede yoğunlaşması gerektiği ifade edildi. İsrail’in saldırılarının sadece Filistin’e değil, Lübnan, Yemen, İran ve Suriye gibi bölge ülkelerine yayılma riski taşıdığı; bunun ise bölgede derin bir istikrarsızlığa yol açtığına işaret edildi.

Katar’a koşulsuz destek mesajı zirvenin merkezi niteliğinde oldu. Katar’ın liderliğinin bu kriz yönetiminde dirayetli ve vakar dolu bir tutum sergilediğine değinildi ve Türkiye’nin Katar’ın yanında olduğunun bir kez daha altı çizildi. Bu dayanışma, bölgesel istikrar için bağlayıcı bir güç olarak sunuldu.

İsrail’e yaptırımların artırılması gerekliliği konusunda, uluslararası toplumun somut adımları ve adalet önünde hesap verebilirlik mekanizmalarının güçlendirilmesi önerildi. Ancak bazı ülkelerin Filistin Devleti’ni tanıma yönündeki adımlarının yalnızca sözde kalmaması gerektiği, somut siyasi ve ekonomik yaptırımlarla desteklenmesi gerektiği kaydedildi.

Koordineli çabaların önemi vurgulanarak, kararlı bir politika ile bölgedeki kaos ve terör yanlısı unsurların güç kaybetmesi hedeflendi. BM Şartı ve uluslararası hukuk temelinde, kararlı bir duruşla adaletin sağlanması talebi yinelendi. Ancak bu süreçte güçlü bir ekonomi ve savunma sanayisinin geliştirilmesiyle caydırıcılığın artırılması gerektiği de ifade edildi.

Geleceğe dönük iş birliği çağrısı kapsamında, özellikle ticaretin durdurulmasıyla elde edilen maliyetlerin politika aracı olarak kullanılması benimsendi. Türkiye’nin ticari işlemleri yaklaşık 1,5 yıldır durdurması ve bu tutumun bölgesel güvenliğe katkı sağlayacağı belirtildi. Uluslararası Adalet Divanı’nda açılan soykırım davasına olan destek ise sürecin önemli bir parçası olarak gördü.

Duruş ve hedefler olarak, bölgede hiçbir tehcir veya bölünmüşlük kabul edilmeyeceği bildirildi. 1967 sınırlarına uygun bir Filistin devleti vizyonu ile Doğu Kudüs’ün başkent olarak tanınması yönünde kararlı bir mücadele sürdürülmesi gerektiği ifade edildi. Zirvenin sonuçlarının, İsrail tehdidini durduracak ek adımları hayata geçirme yönünde bir yönlendirme olması gerektiği belirtildi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.