IICEC Konferansı: Türkiye’nin enerji gücü, depolama stratejileri ve uluslararası iş birlikleriyle güvenli, sürdürülebilir gelecek
Türkiye’nin enerji güvenliği üzerinde durulan konferansta Bayraktar, elektrik talebinin 2055’e kadar en temkinli senaryoda dahi üç katına çıkabileceğini ve bu artışın yerli ile yenilenebilir kaynaklarla karşılanmasının hedeflendiğini belirtti. 2035 hedefinde 120 bin megavat yenilenebilir kurulu güce ulaşma vizyonu, her yıl 8-9 bin megavatlık yeni kurulumla desteklenecek şekilde planlandı.
2025 itibarıyla büyüme patikasına girildiğini söyleyen Bayraktar, bu yıl güneş enerjisinde yaklaşık 6 bin megavat ile rüzgârda 2 bin megavat olmak üzere toplamda 8 bin megavatın üzerinde bir yıl sonu performansını öngördüklerini ifade etti. Yenilenebilir kapasitenin 2026’da rekor kırması gerektiğini vurgulayarak, sektörle birlikte bu alanda yoğun yatırımlar beklediklerini sözlerine ekledi.
Gelecek dönemde iletim ve dağıtım altyapılarında devasa yatırımların gündeme geleceğini ifade eden Bayraktar, Erken açıklanan plana göre yaklaşık 1 trilyon liralık beş yıllık dağıtım şebekesi yatırımı ve yenilemesi için EPDK’nin açıklama yapacağı bilgisini paylaştı. İletim tarafında ise HVDC hatlar başta olmak üzere “iletim 2.0” vizyonuyla 2035’e kadar entegrasyonu sağlamak için önümüzdeki on yıl boyunca yaklaşık 30 milyar dolarlık yatırım hedeflendi.
Baz yük santrallerinin önemine dikkat çeken Bayraktar, 2026’nın ilk çeyreğinde Kırklareli’nde 840 megavatlık doğal gaz santralinin devreye alınacağını belirtti. Ayrıca depolama kapasitesinin 2026’dan itibaren kademeli olarak devreye gireceğini ve Türkiye’nin depo planlamasının TEİAŞ kontrolünde “depolama master planı” ile 10-15 yılını kapsayacak şekilde hazırlanacağını söyledi.
Komşu ülkelerle enterkonneksiyon kapasitesinin artırılarak elektrik ticaretinin büyütülmesi hedefi üzerinde duran Bayraktar, Suriye ve Irak’a ihracatın artırılması ile Azerbaycan, Gürcistan ve Bulgaristan’ı içeren yeşil enerji koridoru kapsamında Nahçıvan üzerinden Avrupa’ya elektrik iletimine yönelik projelerin hayata geçirilmesini planladıklarını ifade etti. Öz tüketim amaçlı çatı güneş enerjisi yatırımlarında da yeni kapasite ve önceliklerin 2026 itibarıyla belirleneceğini söyledi.
Türkiye’nin yurt dışındaki enerji projeleriyle ilgili olarak, Türkiye Petrolleri’nin birleşme ve devralmalarla 1 milyon varil petrol ve doğal gaz üreten bir şirkete dönüştürülmesini hedeflediklerini, uluslararası ortaklıklar ve finansman enstrümanlarıyla yurt dışı faaliyetlerini güçlendireceklerini belirtti. Somali’de 2026’da ilk sondaj, Pakistan’da 2026’da iki offshore ve iki onshore sahasında ortaklık ve sondaj çalışmaları planlandı. Diyarbakır’da kaya petrolü çalışmalarını 2026’da Trakya’ya taşımayı ve kaya gazı için konvansiyonel üretimi hayata geçirmeyi hedefliyorlar.
LNG alanında da uzun vadeli kontratlar üzerinden tedarik portföyünün çeşitlendiğini ifade eden Bayraktar, BOTAŞ’ı bu süreçte ticaret odaklı bir yapıya taşıyacaklarını ve mevcut sözleşmelerin esnekliğinin artırılacağını sözlerine ekledi. 2026’yı dış finansmanın yoğun olacağı ve yeni finansal enstrümanların devreye gireceği bir yıl olarak gördüklerini vurguladı.
2026 yoğun dış finansmanın sağlanması beklenen bir yıl olacak diye eklediği konuşmasında, Beylikova’daki saha çalışmalarından rafineri aşamasına uzanan ilerlemeyi ve yaklaşık 570 bin ton/yıllık kapasite hedefini hatırlattı. Nadir toprak elementlerinde ileri rafinaj teknolojilerinin Türkiye’ye kazandırılması için uluslararası iletişime devam edildiğini belirtti. Ayrıca enerji sektöründeki kamu iktisadi teşekküllerinin yeniden yapılandırılması hedeflerini paylaştı; TEİAŞ, Elektrik Üretim AŞ, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Eti Maden ve Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’yi kapsayan bir yapılandırma hedefleniyor.