Iğdır’ın Hava Kirliliği: Zorluklar ve Acil Tedbirler

Iğdır, bölgenin en yoğun hava kirliliği sorunuyla karşı karşıya kalan illerden biri olarak öne çıkıyor. Dağlar arasına sıkışmış konumu nedeniyle rüzgar akışının zayıf olması, kış aylarında kalitesiz yakıt kullanımının artmasına yol açıyor ve bu durum kenti olumsuz etkiliyor. Iğdır Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aysun Altıkat, kirliliğin her yıl daha da kötüleştiğini dile getiriyor.

KENTİN KANAYAN YARASI Geçen yıl kasım ayında PM10 değerinin 168 olduğu kaydedilirken bu yıl 350 ppm’e yükselişi dikkat çekiyor. PM2.5 değeri ise 105 ppm’dan 172 ppm’e çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı hava için PM10’da 15 ppm, PM2.5’te 5 ppm sınırlarını önerdiğini hatırlatan Altıkat, kentte hava kirliliğinin ciddi bir sorun olarak sürdüğünü belirtiyor. Her yıl bir öncekinden daha ağır geçen kışlar için, kasım verilerinin aralık ve ocak aylarında daha da yüksekleşmesinden kaygı duyuluyor ve radikal önlemlerin acil olarak alınması gerektiği vurgulanıyor.

DAĞLARA ÇARPAN HAVA, TEKRAR ŞEHİR MERKEZİNE DÖNERIğdır Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nün bir eylem planı üzerinde çalıştığını söyleyen Altıkat, plana uyulduğunda kent için daha yaşanabilir hava kalitesinin elde edilebileceğini ifade ediyor. Ancak bugün kalitesiz yakıt kullanımı yaygınlığını koruyor. Doğal gaz abonelik sayısındaki artışa rağmen, kentin hava kalitesinde iyileşmede beklenen yöneliş yerine geri dönüş görülüyor. İnsanlar hâlâ düşük maliyetli yakıtları tercih ederken, bu durum temiz enerji geçişini yavaşlatıyor ve tek bir haneden kaynaklanan kirliliğin dahi ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiliyor. İnversonyon nedeniyle bacalardan yükselen dumanlar, rüzgarın yetersiz olduğu günlerde şehir merkezine geri dönüyor.

DOĞAL GAZ DÖNÜŞÜMÜ TAMAMLANMALIAltıkat, hızlı ve radikal tedbirlerin gerekliliğini vurgulayarak, bireysel sistemlere geçişin zorlu olduğunu ve merkezi sistemin önceliklendirilmesi gerektiğini söylüyor. Kamu desteğiyle doğal gaz dönüşümü için gerekli adımların atılması, vatandaşın ekonomik durumuna bağlı olarak teşviklerle desteklenmesi gerektiğini ifade ediyor. (DHA)

Dağlar arasında sıkışmış konumuyla rüzgar sirkülasyonunun sınırlı olduğu Iğdır’da, kış aylarında kalitesiz yakıt kullanımı hava kirliliğini tehdit ediyor. Iğdır Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aysun Altıkat, kirliliğin her yıl daha da arttığını belirtiyor ve kentteki durumun acil müdahale gerektirdiğini vurguluyor.

KENTİN KANAYAN YARASI Geçen yılın Kasım ayında PM10 değeri 168 iken bu yıl 350 ppm’e yükseldi. PM2.5 değeri ise 105 ppm’dan 172 ppm’e çıkmış durumda. Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınırlar PM10 için 15, PM2.5 için 5 ppm olarak uygulanıyor; bu değerler Iğdır’da halen aşırı düzeyde bulunuyor ve kentin hava kalitesi giderek bozuluyor. Altıkat, mevcut kışların geçmiş yıllara göre daha ağır olduğunu ifade ederken, Aralık ve Ocak aylarında rakamların daha da yükselme riskine dikkat çekiyor.

DAĞLARA ÇARPAN HAVA, TEKRAR ŞEHİR MERKEZİNE DÖNERIğdır Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nün hazırladığı eylem planı üzerinde çalışan Altıkat, plana uyulduğunda yaşanabilir bir hava kalitesine ulaşılabileceğini belirtiyor. Ancak kalitesiz yakıt kullanımı sürüyor; doğal gaz dönüşümü henüz istenilen hız ve düzeyde değil. Bireysel sistem yerine merkezi sistemin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Altıkat, ekonomik koşulların uygun olması halinde devlet destekleriyle dönüşümün tamamlanmasının önemini anlatıyor.

(DHA)

Iğdır, rakip dağlar arasında kalan konumu nedeniyle rüzgar sirkülasyonunun yetersiz olduğu bir kış mevsimini yaşıyor ve bu durum kente yönelik hava kirliliğini artırıyor. Kalitesiz yakıt kullanımı, kentin hava kalitesini olumsuz etkileyen başlıca faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.

KENTİN KANAYAN YARASI Son yıllarda PM10 değeri 168’den 350 ppm’e yükselirken PM2.5 değeri 105’ten 172 ppm’e çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün sınırları 15 ve 5 ppm olarak belirlense de Iğdır’da bu değerler ciddi biçimde aşılıyor. Altıkat, kış aylarında durumun daha da kötüleşmesini öngörüyor ve acil önlemlerin uygulanmasını talep ediyor.

DAĞLARA ÇARPAN HAVA, TEKRAR ŞEHİR MERKEZİNE DÖNER Eylem planı üzerinde çalışan yerel yönetimlerin bu planı hayata geçirerek kenti daha yaşanabilir hale getirmesi bekleniyor. Ancak çok kalitesiz yakıt kullanımı sürüyor ve doğal gaz dönüşümü istenilen hız ve kapsamda ilerlemiyor. Altıkat, merkezi sistemin benimsenmesi ve vatandaşların ekonomik olarak desteklenmesiyle dönüşümün tamamlanması gerektiğini ifade ediyor.