DOLAR
41,8550
EURO
48,9211
ALTIN
5.687,54
BIST
10.479,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Cuma Çok Bulutlu
21°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
20°C
Pazar Çok Bulutlu
17°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
17°C

İETT Kazaları, Sürücü Psikolojisi ve Eğitim Dönüşümü: Sistemik Yaklaşımın Önemi

İETT kazaları, sürücü psikolojisi ve eğitim dönüşümünü sistemi merkezi alarak ele alır; güvenli ulaşım için bütüncül yaklaşımı vurgular.

İETT Kazaları, Sürücü Psikolojisi ve Eğitim Dönüşümü: Sistemik Yaklaşımın Önemi
16.10.2025 13:17
A+
A-

İstanbul’un sabah yoğunluğu ve akşam gürültüsü, toplu taşıma araçlarının durmadan çalışmasıyla gün boyunca sürüyor. Otobüsler, metrobüsler ve minibüsler arasındaki insani yoğunluk, sürücüler için içeriyağmurlu bir baskı oluşturuyor; kapıların kapanması bile bazen güçleşiyor. Çekmeköy’de meydana gelen kaza, duraktaki yolcular ve çevre sakinleri için gündemden düşmüyor. Bir anda araçların arasına dalan bir otobüs, bir kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı ve kaza sonrası sürücüler ile motosiklet sürücüsü gözaltına alındı.

İç yüzünü mercek altına alan uzmanlar, kazaların tek bir nedene indirgenemeyeceğini vurguluyor. Mert İntepe, kazaların çoğunda sürücü hatasının görüldüğünü anlatırken, bunun yalnızca bireysel bir eksiklik olmadığını, sistemsel bir etkileşim olduğunu belirtti. “Bir kazayı tek bir nedene bağlamak uluslararası bilimsel yaklaşımla bağdaşmaz. Durağa yanaşma becerisi, fren sorunları ya da sürücünün kararları gibi pek çok değişken bir araya gelir ve sonuç olarak olay gerçekleşir.” dedi.

Kazaların artışını yalnızca sürücülerle ilişkilendirmek yetersiz kalıyor; altyapı, yol mimarisi ve trafik yoğunluğu da bu denklemde kilit rol oynuyor. İstanbul’da sabah ve akşam saatlerinde trafik yoğunluğunun %70’i aştığı, yağışlı havalarda ise bu oranın %85’e kadar yükseldiği belirtiliyor. Otobüsler çoğu zaman 100 ile 150 arasında yolcu taşıyor; körüklü olanlarda bu sayı daha da artıyor. Bu koşullarda sürücülerin fiziksel ve psikolojik olarak baskı altında çalışması, karar anlarında hataya yatkınlığı yükseltiyor.

“Uyumadan ve yemek yemeden çalıştıkları” iddiası ise mesleğin getirdiği yoğun stresin bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Uluslararası Uzman Mert İntepe, gün boyu süren titreşimin beden ve zihin üzerinde zamanla olumsuz etkiler yaratabileceğini, yalnızlık hissinin ise mesleğin ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade ediyor.

Aşağıdan yukarıya değil, yukarıdan aşağıya eğitim yaklaşımı, kazaların yüzde 30 oranında azalmasını sağlayan somut bir örnek olarak gösteriliyor. İntepe, güvenli sürüş kültürünün benimsenmesi için yönetimden en alt kademeye kadar geniş kapsamlı bir eğitim ve takip sistemi gerektiğini vurguluyor. Sürücülerin emniyet kemeri takması için bile uzun süre çaba harcandığını ancak bu çabanın meyvelerinin alınmaya başlandığını söylüyor: “Farlar açık olduğunda kazalar %30 azaldı.” Bu başarı, yalnızca kısa vadeli çözümleri değil, sistemi baştan aşağı değiştiren bir yaklaşımı temsil ediyor.

İçerideki dinamikler ve dışarısındaki baskıları birbirinden bağımsız düşünmek yerine, sürüş güvenliği odaklı bir bakış açısı benimseniyor. Gün boyu süren titreşimin, yalnızlık ve iletişim sorunlarının sürücü davranışlarına etkisi, güvenliğin sağlanması için gerekli olan sürekli takip ve iletişimin önemini gösteriyor. Ayrıca, yalnızca sürücüler üzerinde durmak yerine, yöneticilerden operatörlere kadar tüm kademelerin katılımıyla kurulan bir güvenli sürüş kültürü, üst düzey yönetimden saha çalışanlarına kadar uzanan bir reform gerektiriyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.