İDSO’nun 80 yıllık köklü geçmişi, müzikle anılarla dolu bir yolculuk: köklerden geleceğe uzanan zarif bir senfoniyi keşfedin.

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, kökleri Cumhuriyet’in kültürel vizyonuna uzanan ve kuşaklar boyunca büyüyen bir ağaç gibi; kökleri derin, gövdesi zamana dirençli, dalları ise yeni filizler veren bir çınar olarak bugün hâlâ sahnelerde kendini gösteriyor. Müdür Aycan Küçüközkan’ın sözleriyle büyüyen bu tablo, sahnedeki tek bir sesteden ibaret değil; salonun her köşesine yayılan, seyirciyle birlikte nefes alan bir bütünlük. Bu bütünlüğün ardında, yoktan var olan bir senfoni hikâyesi yatıyor. 1924’te Riyaset-i Cumhur Musıka Heyeti’nin Ankara’ya taşınmasıyla İstanbul’un müzik yaşamında oluşan boşluk, Cemal Reşit Rey’in öncülüğünde dolduruldu. İstanbul Belediye Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Orkestrası ile başlayan bu yolculuk, 1945’te İstanbul Şehir Orkestrası ve 1972’de İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası kimliğiyle taçlandı. Zamanla atılan adımlar, altyapı ve bütçe gibi zorluklara rağmen bugün orkestranın estetik pusulasını belirliyor. Cemal Reşit Rey’in tercihleri yalnızca kuruluş yıllarını değil, günümüz repertuvar anlayışını da derinden etkiledi.
İDSO’nun öyküsü, sadece sahnedeki notalarda değil; yıllar boyunca cuma akşamlarını bu salonda geçiren emekliler, müziğin içinde büyüyen kuşaklar, orkestrayı ilk kez canlı dinleyen gençler gibi görünmez ama vazgeçilmez halkaların toplamında yazıldı. Geçen hafta Atatürk Kültür Merkezi’nde 80. yılına özel sahnelenen program, bu bağı bir kez daha görünür kıldı. Küçüközkan, o geceyi şu sözlerle özetledi: “Biz o ağacın dallarına konmuş gibiydik. Kökte ise seyirciler, emeği geçenler ve yön verenler vardı.” Konserde seslendirilen Cemal Reşit Rey imzalı “Türkiye Senfonik Rapsodisi”, köklerin derinliğini hatırlattı. Rey’in müziği, Küçüközkan’ın ifadesiyle “İstanbul’un kokusu gibi”; dinleyicide sahnede derin bir nefes alınmış hissi bırakıyor. Bu gün, açık hava konserleriyle müziği kamusal alana taşımak, genç bestecilere orkestrayla kayıt yapma imkânı sunmak gibi hedeflerle ilerliyor.
80 yıl boyunca aynı soruyu diri tutan İDSO: Müziğin bir şehri bir arada tutan gücü hâlâ duyulabilir mi?
Emektarlar anlatıyor
İDSO’nun 80 yıllık yolculuğu, köklerinden gelen güçle bugünlere ulaştı. Bu uzun ve zorlu süreçte, sahnedeki her başarı, emeği geçenlerin ve seyircilerin ortak paydasında yeniden can buldu.