DOLAR
42,9027
EURO
50,5598
ALTIN
6.252,42
BIST
11.294,37
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
8°C
İstanbul
8°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Açık
8°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C
Çarşamba Az Bulutlu
5°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
5°C

İDSO’nun 80 Yıllık Çınarı: Köklerden Geleceğe Uzanan Müzik ve Anılar

İDSO’nun 80 yıllık köklü geçmişi, müzikle anılarla dolu bir yolculuk: köklerden geleceğe uzanan zarif bir senfoniyi keşfedin.

İDSO’nun 80 Yıllık Çınarı: Köklerden Geleceğe Uzanan Müzik ve Anılar
28.12.2025 07:51
A+
A-

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, kökleri Cumhuriyet’in kültürel vizyonuna uzanan ve kuşaklar boyunca büyüyen bir ağaç gibi; kökleri derin, gövdesi zamana dirençli, dalları ise yeni filizler veren bir çınar olarak bugün hâlâ sahnelerde kendini gösteriyor. Müdür Aycan Küçüközkan’ın sözleriyle büyüyen bu tablo, sahnedeki tek bir sesteden ibaret değil; salonun her köşesine yayılan, seyirciyle birlikte nefes alan bir bütünlük. Bu bütünlüğün ardında, yoktan var olan bir senfoni hikâyesi yatıyor. 1924’te Riyaset-i Cumhur Musıka Heyeti’nin Ankara’ya taşınmasıyla İstanbul’un müzik yaşamında oluşan boşluk, Cemal Reşit Rey’in öncülüğünde dolduruldu. İstanbul Belediye Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Orkestrası ile başlayan bu yolculuk, 1945’te İstanbul Şehir Orkestrası ve 1972’de İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası kimliğiyle taçlandı. Zamanla atılan adımlar, altyapı ve bütçe gibi zorluklara rağmen bugün orkestranın estetik pusulasını belirliyor. Cemal Reşit Rey’in tercihleri yalnızca kuruluş yıllarını değil, günümüz repertuvar anlayışını da derinden etkiledi.

İDSO’nun öyküsü, sadece sahnedeki notalarda değil; yıllar boyunca cuma akşamlarını bu salonda geçiren emekliler, müziğin içinde büyüyen kuşaklar, orkestrayı ilk kez canlı dinleyen gençler gibi görünmez ama vazgeçilmez halkaların toplamında yazıldı. Geçen hafta Atatürk Kültür Merkezi’nde 80. yılına özel sahnelenen program, bu bağı bir kez daha görünür kıldı. Küçüközkan, o geceyi şu sözlerle özetledi: “Biz o ağacın dallarına konmuş gibiydik. Kökte ise seyirciler, emeği geçenler ve yön verenler vardı.” Konserde seslendirilen Cemal Reşit Rey imzalı “Türkiye Senfonik Rapsodisi”, köklerin derinliğini hatırlattı. Rey’in müziği, Küçüközkan’ın ifadesiyle “İstanbul’un kokusu gibi”; dinleyicide sahnede derin bir nefes alınmış hissi bırakıyor. Bu gün, açık hava konserleriyle müziği kamusal alana taşımak, genç bestecilere orkestrayla kayıt yapma imkânı sunmak gibi hedeflerle ilerliyor.

80 yıl boyunca aynı soruyu diri tutan İDSO: Müziğin bir şehri bir arada tutan gücü hâlâ duyulabilir mi?

Emektarlar anlatıyor

  • Emekli İDSO sanatçısı Nazım Acar: ‘İşte bu Cemal, bu’ — Orkestradaki kadro eksikliği nedeniyle bazı konserler yalnızca yaylılardan oluşuyordu. Cumhurbaşkanı İnönü’nün de izlediği bir konserden sonra kadro bulmanın zorluğu konuşuldu. Kısa süre sonra 70 kişilik bir kadro sağlandı. Cemal Reşit Rey’in geniş bestecilik dünyası, 1930’lar ve 40’larda yazdığı operetlerle büyük ilgi gördü. En iyi bilinen eserlerinden biri “10. Yıl Marşı” 1933’te Cumhuriyet’in 10. yılı için sipariş edildi; ağabeyi Ekrem Reşit Rey ile çalışırken, melodiler nasıl şekillendiğine dair unutulmaz anılar kaldı.
  • Emekli İDSO sanatçısı Mustafa Süder: ‘Ayhaaan Ayhaaan sen beni öldüreceksin’ anısı, Cemal Reşit Rey’in yönetimindeki bir performansta yaşandı. Eserin bir bölümünde kemanlar kuş taklidi yaparken, 1. kemanlar arpa beklenmedik bir anda meydana bıraktı ve Rey’in tepkisi unutulmaz bir anıya dönüştü. O anların kahkahası, bugün bile orkestradaki dostlukların bir simgesi olarak hatırlanıyor.

İDSO’nun 80 yıllık yolculuğu, köklerinden gelen güçle bugünlere ulaştı. Bu uzun ve zorlu süreçte, sahnedeki her başarı, emeği geçenlerin ve seyircilerin ortak paydasında yeniden can buldu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.