İddianamedeki Aksiyonlar: Olayın Planlı Doğası ve Şüphelilerin Rolleri

İddianamede yer alan bilgilere göre, müşteki Esra Tokyaz, Halkalı Polis Merkezi’ne yaptığı başvuruda kardeşi Ayşe Tokyaz’ın darbe gördüğünü belirtti. Görüntülü konuşmada kardeşinin sanık Cemil Koç tarafından istismar edildiğini ifade eden Esra, üç günden beri kardeşine ulaşamayışının kaynını Koç’tan şikayetçi oldu. Olay, Küçükçekmece’deki bir sitede yaşanan gelişmelerle ilişkilendiriliyor ve koç’un evine giden yüzük talepleriyle başlayan, daha sonra evin güvenliğini ihlal eden bir dizi adımı kapsıyor.

İddianamede yer alan olay zinciri şu şekilde özetlenebilir: Koç’un, maktul Ayşe Tokyaz’a hediye olarak aldığı 7-8 adet yüzüğü istemesi, yüzüklerin alınması için Cemal Arslan’ın müştekiye gönderilmesi ve Koç’un evinde maktulün olmaması durumunda bile ilgili evin anahtarlarıyla hareket edilmesi yönündeki planlar; ardından yüzüklerin teslim alınması ve maktulün evde bulunmaması tespitleri. Bu süreçte, Doğrudan veya dolaylı olarak müdahil olan birçok şüpheli, olayın planlı ve örtülü bir şekilde yürütüldüğünü gösteren tutum ve ifadelerle dikkat çekiyor.

İlerleyen saatlerde koordine edilen adımlar, benzin istasyonundaki kamera kayıtlarının çıkarılması girişimi ve güvenlik kameralarının devre dışı bırakılmasına yönelik hareketleri kapsıyor. Ardından Esenler’deki bir pastanede gerçekleşen buluşmalar, polis memuru İlker Umut Uğurlu’nun gelmesi ve kalınan yerlerin kontrol altında tutulması gibi aşamalar, suçun istemli ve planlı olduğuna dair delil olarak gösteriliyor. Valizin kaldırılması ve maktulün cesedinin bulunduğu bölümün saklama amacıyla başka bir araca aktarılması da iddianamedeki kritik bulgular arasında.

Adli Tıp raporları ise maktul Ayşe Tokyaz’ın ölümünü, künt kafa travmasıyla birlikte nazal kemik kırığı ve beyin kanaması sonucunda meydana geldiğini ortaya koyuyor. Ayrıca, maktulün çeşitli bölgelerinde yer alan morluklar ve darp izi, olayın şiddet içeren ve planlı bir eylem olduğuna işaret ediyor. İddianamede, sanık Cemil Koç’un kız arkadaşını hedef alarak benzer bir geçmişe sahip olan Ejegül vakasında da aynı şekilde soğuk kanlılıkla hareket ettiği yönünde değerlendirme yer alıyor. Bu bağlamda, sanığın, maktule yönelik planlı bir hareketle önce kişiyi kontrol altına almak, ardından zarar vermek suretiyle öldürme eylemini gerçekleştirdiği ifade ediliyor.

Birlikte hareket eden sanıkların rolleri ve adli süreçteki rol dağılımı, davanın karmaşık bir organizasyonla işlendiğini gösteriyor. Koç ve Oğuz Kal’ın ortak hareket ettiği, Cemal Arslan’ın olaya yardım eden sıfatıyla katıldığı ve İlker Umut Uğurlu’nun eylemin organize edilmesinde para ve iletişim desteği sağladığı belirtiliyor. Ayrıca Erhan Girgin’in evcil hayvan mezarlığında bulunan materyallerle ilgili bulgulara işaret eden fotoğraflarıyla eylemin planlı yönünü desteklediği ifade ediliyor.

Hukuki talepler ve cezai sonuçlar olarak, Koç’un kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme, cebir tehdit veya hile kullanma ve şantaj suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ile toplam 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Benzer şekilde Oğuz Kal için de ağırlaştırılmış müebbet hapis ve kısıtlı bir cezai yaptırım talebi bulunuyor. Diğer yedili sanık ise maktulün tasarlama suretiyle öldürülmesine iştirak eden olarak değerlendiriliyor ve 15 yıldan 20 yıla kadar cezalandırılmaları talep ediliyor. Tüm sanıkların tutuklu olduğu bu dava, Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmalarla ilerleyecek.