IAEE MECA 2025 Konferansı ile Türkiye’nin enerji dönüşümünde yol haritasını keşfedin; yenilikçi stratejiler ve sürdürülebilir çözümler için ilham alın.

Enerji ekonomisi alanında önemli bir konuşmacı olan Prof. Dr. Üçtuğ, Anadolu Ajansına verdiği demeçte AA’nın Global İletişim Ortağı olarak konumlandığını ve Antalya’da gerçekleştirilen IAEE MECA 2025 Konferansı için zirve hazırlıklarının yaklaşık 1,5 yıl sürdüğünü belirtti. Farklı ülkelerden yüksek düzeyli katılımların zirvenin dikkat çekici olduğunun göstergesi olduğunu ifade eden Üçtuğ, zirvenin içerik üretimine özen gösterildiğini ve enerjinin tüm yönlerinin geniş kapsamlı bir şekilde ele alındığını kaydetti.
Üçtuğ, konferans kapsamında enerjinin dönüşümü, finansmanı, erişimi, güvenliği ve sürdürülebilirliği başlıkları altında konuların masaya yatırıldığını söyledi. Bölgenin dinamikleri ve fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçişin adil bir süreç olması gerekliliğine vurgu yapan uzman, dönüşümün yaratabileceği potansiyel etkilerin nasıl yönetileceğine dair tartışmaların zirvenin ardından yayımlanacak sonuç bildirgesinde yer alabileceğini belirtti.
“Enerji, kritik ve stratejik bir sektör” çerçevesinde Türkiye’nin son dönemde enerji bağımsızlığına yönelik somut adımlar attığını ifade eden Üçtuğ, şunları dile getirdi: “Yenilenebilir enerjiye yaptığımız güçlü yatırımlar sayesinde dışa bağımlılık giderek azalıyor. Avrupa Birliği ile olan ticari ilişkilerin sürdürülebilirlik ekseninde etkilediği yolda, enerji sektörünün üretim süreçlerinin temiz ve çevre dostu yöntemlere kaydırılması, Türkiye’yi enerji dönüşümünün merkezine taşıyor. Bu dönüşüm, Avrupa Birliği’nin beklentilerini karşılamaya yönelik çabaları da güçlendiriyor.
Üçtuğ, Türkiye’nin 2053 hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerjide rüzgar ve güneş paylarını artırmayı hedeflediğini hatırlattı. Türkiye’nin yenilenebilir enerji yolculuğuna Avrupa ülkelerine göre nispeten geç başlamasına rağmen hızlı bir uyum sağladığını belirten uzman, şu değerlendirmeyi yaptı: “Kültürümüz hızlı değişime uyum gösterme konusunda öne çıkıyor. Rüzgar ve güneş alanında kayda değer ilerleme kaydettik; gelecek yıllarda bu ivmenin sürmesi bekleniyor.” Ayrıca nükleer enerjinin portföyde yer alması ve yeni doğal gaz keşifleri sayesinde enerjinin güvenilir, maliyet açısından daha rekabetçi ve temiz bir biçimde temin edilebileceğine inanıyoruz.”