İstanbul’da hükümetin kiralık konut hamlesi ve kira fiyatlarına etkisi hakkında detaylar. Güncel gelişmeler ve analizlerle kiralık piyasasını yakından takip edin.
Son zamanlarda özellikle İstanbul’da kira fiyatlarında gözlemlenen hızlı yükseliş, hükümetin dikkatini çekmiş durumda. 2025 yılı itibarıyla kiralık konutlara yönelik fiyat artışlarının hız kazanması, enflasyon ve yaşam maliyetleri üzerinde ciddi bir etki yaratıyordu. Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte, taşınma ve ev değiştirme dönemleri hızlandı. Ev sahibi olmak, yeni bir şehre taşınmak veya eğitim gibi sebeplerle yeni konutlara ihtiyaç duyanlar, bu süreçte arayışlarını hızlandırmaya başladı.
Bu gelişmeler karşısında hükümet, İstanbul özelinde yeni bir politika ve projeyle devreye girdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, İstanbul’daki yüksek kira artışlarını dengelemek amacıyla yeni bir adım atacaklarını duyurdu. Bu adım, kiralık konut yapımını teşvik ederek kira fiyatlarını aşağı çekmeye yönelik. TOKİ eliyle yeni kiralık sosyal konut projeleri başlatılacak.
İstanbul’da TOKİ’nin öncülüğünde gerçekleştirilecek yeni projenin detayları merak konusu. Bakan Kurum, bu projeyle hem kentsel dönüşüme katkı sağlanacağını hem de kira enflasyonunun kontrol altına alınacağını belirtti. “İstanbul’da yeni kiralık konutlar inşa edeceğiz. Bu sayede konut arzını artırarak kira fiyatlarını dengelemiş olacağız” ifadelerini kullandı.
Peki, TOKİ’nin kiralık konut projesi nasıl işleyecek? Başvuruda hangi kriterler aranacak? Bu projeyle kira fiyatlarının düşmesi mümkün olacak mı? Uzmanlar, milliyet.com.tr’ye yaptıkları açıklamalarda, hükümetin son dönemde kira sektöründe yaşanan talep artışına karşı çeşitli adımlar attığını belirtti.
Uzmanlara göre, İstanbul’da kira enflasyonunu dengelemek adına böyle bir projenin büyük önemi bulunuyor. “Ülkemizde yaklaşık 7 milyona yakın kiracı bulunuyor. Büyükşehirlerde bu rakam daha da yüksek. Bu nedenle, kira fiyatlarını kontrol altına almak için yeni ve güçlü adımlar atılmalı” diyerek, projenin uzun vadeli ve sürdürülebilir olması gerektiğine vurgu yapılıyor.
Devlet bugüne kadar daha çok konut üretimine odaklandı ve yaklaşık %56-57 konut sahipliği oranına ulaşıldı. Bu süreçte, uygun ödeme planlarıyla milyonlarca aile ev sahibi yapıldı. Ancak kira piyasasında henüz yeterli stok bulunmadığı için fiyatlar hızla yükseliyor. Ayrıca, bazı TOKİ projeleriyle ödenen taksitler, evin piyasa değeriyle karşılaştırıldığında oldukça düşük seviyelerde kalıyor. Örneğin, aylık 600-700 TL taksit ödeyen bir kişi, birkaç yıl sonra evinin değeri 6-7 milyon TL’ye ulaşmış oluyor.
Kiralık konut hamlesinin çok kısa sürede hayata geçirilmesi beklenmiyor. Şu anda, kurası alınmış 250 bin konutun inşası henüz başlamadı. Bu yıl sonunda, 250-300 bin civarında yeni konutun tamamlanıp kiraya verilmesi planlanıyor. “Bu projelerin tamamlanması en az 3 yılı bulabilir. Bu nedenle, kira enflasyonunu hemen düşürebilecek kısa vadeli çözümlerden çok, uzun vadeli planlar üzerinde durulmalı” şeklinde uzmanlar görüş bildiriyor.
Devlet, bu projeleri finansal açıdan desteklemek amacıyla kira sertifikası veya benzeri finansman modellerini kullanabilir. Bu sayede, elde edilen kira gelirleriyle fonlar oluşturulabilir ve sürdürülebilir bir kira politikası izlenebilir. Ancak, bu sistemlerin adil ve şeffaf işlemesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, konutların belli gelir seviyesine uygun olarak, ihtiyaç sahiplerine tahsis edilmesi gerekiyor.
Yeni yapılacak konutların, piyasadaki kira fiyatlarını ciddi anlamda aşağı çekmesi zor görünüyor. Ancak, sosyal devlet anlayışının bir parçası olarak düşük gelirli vatandaşlara uygun fiyatlı kiralık konutlar sunulabilir. Ayrıca, projeye katılanların gelir seviyelerine göre daire büyüklükleri ve kira bedelleri belirlenerek, fiyat istikrarı sağlanmaya çalışılacak.
Bu projeler kapsamında, kiralık konutlar uzun vadeli değil, belirli periyotlarda kiracıların gelir ve aile durumuna göre yeniden değerlendirilerek kullanılacak. Her aileye 3+1 gibi standart büyüklükler değil, ihtiyaçlara göre farklı daireler tahsis edilecek. Evlenen yeni çiftlere 1+1, çocuk sayısı fazla olan ailelere ise 3+1 gibi seçenekler sunulacak. Bu düzenlemeler, konut kullanımını daha adil ve verimli hale getirmeyi amaçlıyor.