Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Doha’daki Ekonomi Forumu’ndaki konuşmasını, Türkiye’nin ekonomik vizyonu ve gelecek planları hakkında detaylar içerir.
Doha’da düzenlenen ve uluslararası finans ve ekonomi alanında önemli bir platform olan “Katar Ekonomi Forumu” kapsamında gerçekleştirilen toplantıda, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önemli açıklamalarda bulundu. Oturumda, özellikle bölgesel istikrar ve küresel ekonomik gelişmeler üzerine odaklanan Şimşek, Türkiye’nin ekonomik durumu ve bölgesel gelişmelerle ilgili detaylı bilgiler verdi.
Şimşek, Suriye’deki gelişmeler ve bölgesel istikrar konusuna değinirken, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasına ilişkin açıklamasını hatırlattı. Bu gelişmenin bölge barışı ve istikrarı açısından büyük önem taşıdığını belirten Şimşek, “İstikrarlı, barışçıl ve kalkınmış bir Suriye’nin bölgemize sağlayacağı katkı yadsınamaz. Bu adımlar, bölgedeki çatışmaların sona erdirilmesine ve uzun vadeli barışa giden yolu açacaktır.” dedi.
Türkiye’nin, terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve fesih kararını yakından takip ettiğini belirten Şimşek, bu gelişmenin Türkiye’nin terörle mücadele stratejisinde yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu vurguladı. Şimşek, “Yapılan akademik çalışmalar ve devletimizin kararlı tutumu sayesinde, terörle mücadeleye harcanan toplam maliyet yaklaşık 1,8 trilyon dolar civarındadır. Son gelişmeler, bu kaynakların daha verimli ve kalkınmaya odaklı kullanılması adına büyük bir fırsat sunuyor.” şeklinde konuştu. Ayrıca, bu gelişmelerin Türkiye’nin ekonomik ve siyasi yükselişi için önemli bir kaldıraç olacağını sözlerine ekledi.
Şimşek, piyasalarda Mart ayındaki dalgalanmanın ardından ekonomi programlarının sağlam temel üzerine oturduğunu ve olumlu etkilerini göstermeye başladığını belirtti. Enflasyonun halen yüksek olmasına rağmen, son 40 ayın en düşük seviyelerine gerilediğine dikkat çekti. Son iki haftada döviz rezervlerinde yaşanan toparlanma ve yatırımcı güveninin yeniden güçlenmesiyle, finansal piyasalarda olumlu bir trendin oluştuğunu ifade etti. Yatırımcı algısında görülen bu iyileşmenin, CDS oranlarının düşüşüyle de kendini gösterdiğine vurgu yaptı.
Programın, spekülatif sıcak paralara dayanmadığını, doğrudan yabancı yatırımların son 12 ayda arttığını belirten Şimşek, “Türkiye’nin güçlü bir altyapısı ve yetenekli, dinamik bir iş gücü bulunuyor. Küresel piyasalarda istikrar sağlandığında, yatırımcılar bölgesel refah ve istikrardan faydalanmak isteyen ülkelere yöneliyor. Türkiye de bu ülkeler arasında yer alıyor. Hedefimiz, doğrudan yabancı yatırım girişlerini artırmak ve ekonomik büyümeyi sürdürülebilir hale getirmektir.” dedi.
Para ve maliye politikalarının disiplinli ve kararlı bir biçimde uygulandığını vurgulayan Şimşek, “Her ne kadar enflasyon halen yüksek olsa da, dezenflasyon süreci başarıyla ilerliyor. Her tedavinın kendi yan etkileri olabileceğinin farkındayız. Bu nedenle, özellikle ihracat sektörlerinde kısa vadeli destek paketleri geliştirdik. Amaç, sürdürülebilir ve yüksek büyüme ortamını sağlamaktır.” diye ekledi. Ayrıca, enflasyonun kalıcı şekilde düşürülmesi ve ekonomik istikrarın güçlendirilmesi için çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi.
Geçen yıl yaklaşık 1 milyon yeni istihdam sağlandığını belirten Şimşek, imalat sanayisinin karşılaştığı küresel resesyon kaygılarına rağmen, hizmetler sektörünün güçlü performansını sürdürdüğüne işaret etti. Kişi başı borç oranlarının düşük seviyelerde olduğunu ve ekonomik yapının çeşitlilik gösterdiğini ifade eden Şimşek, “İmalat sektörünün GSYH içindeki payı yüzde 23 civarında olmasına rağmen, hizmetler sektörü büyümeyi tetiklemeye devam ediyor. Ana hedefimiz, enflasyonu kalıcı şekilde düşürerek, sürdürülebilir refah seviyesine ulaşmaktır” şeklinde konuştu.
Bu önemli oturumda, Katar Maliye Bakanı Ali Bin Ahmed Al-Kuwari ve Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal el-İbrahim de hazır bulundu. Toplantıda, bölgesel ve küresel ekonomik gelişmelerin yanı sıra, ülkeler arasındaki işbirliği imkanları ve ortak kalkınma projeleri detaylı şekilde ele alındı.