Gürsel Tekin’in iç dünyası ve parti içindeki zorluklar: duygular, politik mücadeleler ve geleceğe dair ipuçlarıyla analiz.

Bir siyasetçi olarak kişisel özgürlükler ve toplumsal eşitsizlikler üzerine düşüncelerimi paylaşıyorum. Gençlik yıllarımda il yöneticisi ve belediye başkan yardımcısı olarak görev yaptığım zamanlarda başörtüsü tartışması gündeme geldi. Bu konunun beni ne kadar rahatsız ettiğini anlatmalıyım; çünkü hayatım boyunca özgürlük mücadelesine bağlı kaldım. O dönemde toplantılarda bu konuyu dile getirdim ve gidişatı değiştirmek için sesimi yükselttim. Zaman zaman bu tercihlerim nedeniyle tepkilerle karşılaştım ve bu da kamuoyunda çeşitli yankılar yarattı.
Bir gün belediyede çalıştığım esnada yaklaşık 300-400 kişinin çalıştığı bir destek biriminde, başörtülü bir kadın arkadaşımla karşılaştım. O dönemde kamuya başörtülü insanların alınmasının yasak olduğuna dair uygulamalar vardı ve bu durum bana çok ağır geldi. Arkadaşımı yanımda tutup güç vermek istedim; bu olayı basına yansıttık ve bu da Türkiye’de farklı kesimlerde tartışmalara yol açtı. İnsanların eğitim hakkı ve özgüveni kısıtlanamaz; demokrasi ve özgürlük, bu tür kısıtlamalara karşı durulmasını gerektirir. 1998 yılında, 28 Şubat sürecinin en gürültülü olduğu dönemde haksızlığa karşı sessiz kalınmamıştı.
22 GÜN TT OLDUM başlığıyla ifade edilen süreçte, bir siyasetçinin bu kadar kısa sürede TT olması, Türkiye’nin tarihe geçen anlarından biridir. O dönemde Rusya-Ukrayna savaşı, Kraliçe’nin vefatı ve pek çok gündem maddesi bulunmasına rağmen politik arenada yoğunluk devam etti. Parti yöneticilerinin tamamı beni eleştirdi; başörtüsü meselesinin etkisiyle özellikle bu süreçte CHP’nin genel başkan yardımcısı olarak görev yapan birinin başörtülü olması gibi tartışmalar yaşandı. Yine de işin özü barış süreci ve kapsayıcı bir yaklaşım arayışımızdır. Şu an komisyonda çalışan bazı arkadaşlarımız da bu süreçte konuyu ele almakla meşguller.
Biz şu an geçici bir kurumuz; nihai karar yargının belirleyeceği bir süreç içinde adil ve tarafsız bir listenin sunulması gerektiğine inanıyoruz. Taraflar CHP’yi dava edenler ile CHP’nin kendisi; karar verici makam, tarafsızlığı sağlamak adına sorunsuz bir liste talep ediyor. Partiye 42 yıl verdiğim bu süreçte karşılaştığım zorluklar, benim için hayatımı bu partiye adadığım gerçeğini değiştirmiyor. Eğer parti içinde sorunlar varsa, bunları görünür kılarak çözmek için mücadeleden vazgeçmedim ve etrafımdaki arkadaşlarla birlikte çözüm arayışlarını sürdürdük. Yola çıktığımızda iki arkadaşımız görevi bıraksa da, kalan üç kişiyle ve Genel Merkez’in yetkilendireceği iki hukuk bilgisi olan arkadaşla birlikte bu meseleyi kısa sürede çözeceğimize inanıyoruz.