DOLAR
42,7937
EURO
50,1888
ALTIN
5.973,54
BIST
11.341,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Parçalı Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
14°C
Pazar Çok Bulutlu
13°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
13°C
Salı Hafif Yağmurlu
13°C

Güçlenen Türkiye: Sivil Toplumun Yeni Rolü ve Kültürel Kökler

Güçlenen Türkiye’de sivil toplumun yükselişi, kültürel köklerle biçimlenen yeni rolünü akıcı bir dille keşfedin.

Güçlenen Türkiye: Sivil Toplumun Yeni Rolü ve Kültürel Kökler
20.12.2025 00:25
A+
A-

Türkiye, 25 yıl önceki yaklaşık 200 milyar dolar milli geliriyle bugün 1,6 trilyon dolar seviyesine ulaşan bir büyüme ivmesi sergiledi. Kişi başına düşen milli gelir de sene sonunda yaklaşık 18 bin dolar olarak hesaplanıyor; bu, toplumun geçmişteki beklentilerinden çok daha üst düzey bir refahı işaret ediyor. Bu artışla birlikte sivil toplumun da gelişmesi beklenen ve doğal bir sonuç olarak görülen bir süreç halinde ilerliyor.

Girişimci ruhun ve gönüllülüğün artması, siyasetin ve devletin rolünü değiştiren bir dönüşüm sürecini tetikliyor. Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla birlikte, ulaşım, eğitim ve sağlık alanlarındaki altyapı yatırımlarının, Batı ile karşılaştırılabilir bir noktaya gelmesi, toplumun genel refahını tetikleyen etkiler yaratıyor. Bu bağlamda devletin sağlayıcı rolünün yanı sıra, sivil toplumun da kendi kendini yöneten ve talepleriyle şekillenen bir güç olarak önemli bir aktör olması gerektiğine vurgu yapılıyor.

TÜRKİYE’DE SİVİL TOPLUM başlığı altında ele alınan görüşler, siyasetin artık daha geniş bir tabana dayanmasını ve toplumun dertli olduğu konularda katkı sunan kesimlerin yönlendirme rolünü üstlenmesini savunuyor. Sağlık, eğitim ve diğer alanlarda mevcut sorunları aşmak için, sahada derinleşmiş örgütlerin ve yeni vakıf/derneklerin önemi öne çıkıyor. Geleceğe bakışta, gençlere önerilen öneri: katılım göstermek ya da kendi platformlarını kurarak çalışmalarını sürdürmek.

İÇERİKSEL KAYGI VE KÜLTÜREL KÖKLER üzerinde duran konuşmacılar, uzun süren batılılaşma tartışmalarının toplumun değerlerinden kopmaması gerektiğini ifade ediyor. Kültürel mirasın korunması, geleneksel öğelerle modern iletişim arasındaki dengeyi kurarak, kendi kimliğimizle küresel iletişimi güçlendirme anlayışını gerektiriyor. Özellikle geleneksel sporlar, estetik değerler ve dil ile kimliğin korunmasının, bağımsız bir kalkınma için temellerinden biri olduğu vurgulanıyor.

KENDİ KİMLİĞİMİZİ BULMAK İÇİN GAYRETE DEVAM diyen konuşmacılar, geçmişten ders çıkarıp geleceğe yönelik üretken bir çaba sürdürmenin önemine değiniyor. Bugünkü sivil toplum yapılarının, vakıflar ve dernekler gibi kurumsal temeller üzerinden güçlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu çerçevede, toplumu harekete geçirecek yenilikçi ve sürdürülebilir finansal modellerin de gerekliliğine işaret ediliyor.

Transformasyon süreci içinde, bu dönüşümün kısa vadede değil uzun vadede etkili olacağı ifade ediliyor. Toplumsal yepyeni bir paradigma arayışında olduğumuz bu dönemde, milli değerlerle uyumlu bir kalkınma ve küresel rekabetin eşgüdümlü yürütülmesi hedefleniyor. Allah’ın izniyle bu süreç, Türkiye’nin yeni bir dönemeçte dünyada belirgin bir rol oynamasına olanak tanıyabilir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.