Guatr ameliyatı sonrasında sesini kaybeden bir kadının dramatik süreci, hak arayışı ve anında alınan önlemler hakkında çarpıcı bir anlatı.

Kayseri’de yaşayan 45 yaşındaki Gülhan Yıldırım, guatr nedeniyle gittiği özel hastanede ameliyat olduktan sonra sesini kaybettiğini iddia ediyor. Ameliyat sonrası yaşadığı sorunları İl Hasta Hakları Kurulu’na taşıyan Yıldırım’ın anlattıkları, doktor ve hastane hakkında ciddi eleştiriler içeriyor. Ameliyat öncesi kısa sürede karar verilmesi, sonrasında ise kısa süre içerisinde sesin geri geleceği yönünde tekrarlanan beyanlar ve uzun süreli kortizon tedavisiyle süren süreç, kadının hayatını kökten değiştirdi.
Yıldırım, ameliyattan çıktıktan sonra bir daha konuşamadığını ve doktorlara başvurduğunda shading edici yanıtlar aldığını belirtiyor. Kendisine verilen “yakın zamanda sesiniz geri gelir” sözlerinin sonraki randevularda sık sık tekrarlanması, sürecin belirsizlik içinde ilerlediğini gösteriyor. 22 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilen operasyondan sonra yaklaşık 1.5 yıl boyunca iletişim kuramadığını ifade eden mağdur, 6 ay boyunca kortizon tedavisi gördüğünü de ekliyor. Konuşamadığı için sosyal yaşantısının, çalışma hayatının ve ebeveynlik rolünün zorlaştığını dile getiriyor.
“Konuşurken nefes almakta güçlük çekiyorum; sesim tamamen kayboldu” diyen Yıldırım, kendisini ziyaret eden doktorun kendisini sessiz kalmaya zorladığı ve “ikna edici bir çaba gösterilmediği” yönünde eleştiriliyor. Çocuklarıyla birlikte karşılaştığı sözlü hakaretler ve alaylar, yaşanan psikolojik baskıyı da derinleştiriyor. Kadın, ses teli felci olduğunun son kontrolde ortaya çıktığını ve bir sonraki doktora gittiğinde bu tespitle karşılaştığını belirtiyor. Sesin geri geleceği ümidiyle sürdürdüğü tedavi süreci, sonuçsuz kaldı ve kendisi hala iletişim kurmakta zorlanıyor.
Yaşanan sürecin ardından hastaneden kaynaklı masrafların karşılanması talebi ve ses kaybının yaşam boyu sürecek bir zarara yol açtığına dair hak arayışı öne çıkıyor. Kadın, bununla sınırlı kalmayıp doktor ve hastane hakkında yasal yollara başvuracağını ifade ediyor. Doktorun söylemleri ve davranışları karşısında güveninin zedelendiğini vurguluyor; “benden kurtulacak mı?” sorusuyla karşılaşan hasta için belirsizlik hâlâ sürüyor.
“DOKTORLARA YÜZDE 100 GÜVENMEMEK GEREKTİĞİNİ BURADA DA ANLAMIŞ BULUNUYORUZ” şeklinde konuşan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin ise, ameliyat sonrası hataların da meydana gelebileceğini belirtiyor. Şahin, doktorların mesleklerinde yüksek seviyede olduğunu ancak davranışların güven erozyonuna yol açabileceğini ifade ediyor. Hastanın ameliyattan sonra dalga geçilmesi ve alay edilmesi gibi durumların hastane ve doktorlar için utanç verici olduğunu vurguluyor. Ayrıca hastaların haklarını savunmak için Hasta Hakları Kurulu ve diğer resmi kurumlara başvurabileceğini hatırlatıyor. Hastaneye karşı maddi tazminat iddialarının da bu süreçte incelenmesi gerektiğini belirtiyor.