Grip sezonunda artış ve H3N2 riskleri; hijyen, aşı ve koruyucu önlemlerle sağlıklı kış için bilinçli adımlar.

Türkiye’de her yıl olduğu gibi grip sezonu ekimden mayıla kadar sürüyor ve havaların soğumasıyla birlikte vakalarda yeniden artış görülebiliyor. Halk Sağlığı Genel Müdürü Doç. Dr. Muhammed Emin Demirkol, bu dönemde endişelerin artmasına yol açan etkenleri şu sözlerle özetledi: çevrelerindeki kişilerden gelen bulaşıcılığın yükselmesi ve kapalı ortamlarda vakaların çoğalması.
Mutasyona uğramış H3N2 virüsünün Avustralya’da başlayan ve Avrupa’ya yayılan bir grip türü olduğuna dikkat çeken Demirkol, bu yıl ülkemizde H3N2’nin K tipi varyantının şu anda tehlike arz etmediğini ifade etti. Her yıl olduğu gibi bu virüsün de mutasyona uğrayarak dolaşımda olduğuna vurgu yapan yetkili, dünya genelinde etkili olmaya devam eden bu varyantın ülke içinde kontrol altında olduğuna işaret etti.
Korunmada temel kurallar olarak hijyen ve izolasyon konularına değinen Demirkol, özellikle yaşlıların kalabalık ortamlardan uzak durması gerektiğini söyledi. Gribal belirtileri gösteren kişilerin kalabalık alanlara girmemesi, bol su tüketmesi ve gerekirse evde dinlenmesi öneriliyor. Ayrıca el yıkama ve temizlik sonrası hijyen koşullarını sağlamanın da bulaşmayı azaltmada kritik olduğuna dikkat çekildi.
Türkiye’de grip vakalarının anlık olarak izlendiğini ve mutasyon düzeyinin şu an için endişe verici olduğu bir seviyede olmadığı belirtildi. Vatandaşların güven ve rahatlık içinde hareket etmeleri isteniyor; sezonun bu yıl da atlatılabileceği umudu paylaşıldı.
Bu yılın görünümü daha ağır olabilir uyarısında bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Taşkıran, mutasyona uğramış H3N2’nin bazı gruplarda daha şiddetli seyredebildiğini vurguladı. Yüksek ateş, kas-eklem ağrıları, yoğun halsizlik, boğaz ağrısı ve öksürük gibi belirtiler bu varyantla birlikte daha belirginleşebiliyor. Özellikle nefes darlığı ve uzun süren öksürük bazı hastalarda ek sorunlar yaratabiliyor.
Risk grupları arasında 65 yaş üstü bireyler, kronik hastalıkları olanlar, bağışıklığı zayıf kişiler, hamileler ve küçük çocuklar yer alıyor. Bu gruplarda grip, zatürre gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Erken sağlık kuruluşuna başvurma, el hijyeni ve maske kullanımı gibi önlemlerle korunma büyük önem taşıyor. Gribe karşı istirahat ve kalabalık alanlardan kaçınmak da toplum sağlığı açısından kritik.
Aşının hayati önemi DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, mutasyonlu H3N2 varyantına karşı koymada aşıların özellikle risk altındaki kişiler ve bakım verenler için hayati önem taşıdığını vurguladı. Şu anda küresel grip aktivitesi normal seviye içinde olsa da bazı bölgelerde hızlı mutasyonlar gözlemleniyor ve bu nedenle aşıların korunmada kilit rolü devam ediyor.