İklim ve su kullanımı etkilerini ele alan bu içerik, göl ekosistemlerinde kaybı önlemek için kritik dersler ve uyarılar sunuyor.

Üniversitemizin Salda Gölü Bilim Merkezi Müdürü ve MAKÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle, iklim değişikliği ile yoğun su kullanımı nedeniyle gelecekte göllerin küçülme eğilimine gireceğini vurguladı. Bu durumu Burdur Gölü özelinde konuşurken, Türkiye’nin sıcak noktalarından birinin anlamını da hatırlattı. Beştepe gibi ülke genelinde görülmekte olan kuraklık baskısı ve yoğun kırsal-şehir kullanımı gölleri etkileyen ana etkenler arasında.
Gülle, bölgede bulunan diğer göllerin de iklim krizi ve yüksek insan etkisiyle benzer tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirtti. Bu göllerin korunması, sadece bugünün değil gelecek kuşakların su kaynaklarına olan güvenliği için de hayati. Çevredeki bozulmaların bir uyarı işareti olduğuna işaret eden bilim insanı, doğru adımlarla bu sinyallerin okunması ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.
GÖLLER RİSK ALTINDA Göllerin durumu kritik noktalarda olsa da tamamen kaybetmediklerini savunan Prof. Dr. Gülle, 1960’larda Burdur’da 14 sulak alanın adıyla bilindiğini hatırlattı. 2000’li yıllara kadar tarım alanlarını açmak amacıyla bu sulak alanların kurutulmasının etkisi görülmüş olsa da, sonraki yıllarda bilgilendirme ve bilinçli yönetimle hızlı bir ilerleme kaydedilemedi. 2018 sonrası hissedilen iklim değişikliğinin etkileri ve yoğun su kullanımıyla birlikte geride kalan göllerin de risk altında olduğuna dikkat çekti.
DERS ÇIKARTALIM Ölçüm verileri, Burdur Gölü’nün hacim ve alanını yarı yarıya düşürdüğünü gösteriyor. Ancak bardağın dolu tarafını görmek gerektiğini ifade eden Gülle, iklim değişikliği ve su kullanım baskısı nedeniyle bütün göllerin küçülme yönünde ilerleyeceğini belirtti. Şu anda hâlâ bir gölümüz var diye sevinirken, geleceğe yönelik önlemler almak gerektiğini vurguladı. Göllerin geleceği, hem insan davranışlarına hem de doğal şartlara bağlı olarak şekillenecek.