Göçer Olayı: 2100 davasının hukuki ayrıntıları, süreçleri ve elde edilen sonuçları akıcı bir özetle sunuluyor.

Görülen olaylar zincirinde, 1999 depremi sonrası çöken binaların müteahhitlerine yönelen davaların sayısı yaklaşık olarak 2100’e ulaştı. Kamuoyunda Rahşan Affı olarak bilinen şartlı salıverme uygulamasıyla sonuçlanan 1800 dava, çoğunlukla cezalandırılmadan sonlandı. Geriye kalan 300 dava içinde ise yaklaşık 110’unda ceza verildi; fakat bunların büyük kısmı ertelendi. 16 Şubat 2007 Cuma günü ise zaman aşımı süresi olan 7.5 yıl doldu ve bu davaların birçoğu düşmüş oldu.
Ortaklarının durumu depremden hemen sonra yargı önüne çıkan müteahhitlerden, hapse giren tek isim olarak Veli Göçer anılıyordu. Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Göçer ve ortağı İsmet Kösebalaban’ı “tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı; karar Yargıtay tarafından onandı. 21 Ekim 2004’te cezaevine giren Göçer, önce Bursa, sonra Konya, Elbistan ve en son Silivri Açık Cezaevi’nde kaldı. Ortağı Kösebalaban ise dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den af talep etmiş, ancak talep kabul görmeyince cezaevinde hayatını kaybetti.
Günah keçisi olarak gösterilme iması deprem sonrasında Göçer’in kendisini adeta “günah keçisi” ilan edildiğini düşündüğü konuşmalarında sıkça dile getirildi. 90 aydır cezaevinde olduğunu paylaşan bir durumda, inşaatlar tamamlandıktan sonra ortak olduğu binaların benzeriyle suçlanmasının kendisi için adaletsiz olduğunu belirtiyordu. “Gerekçeler farklıymış gibi görünse de, elimde Yargıtay’dan alınan bir karar vardı. Binalar teslim edildikten sonra ortaklık payımı savunurken, ben mi suçlu ilan edildim?” sözleriyle süreci eleştirdi.