Küresel kırmızı et fiyatları tedarik zorlukları ve politika baskılarıyla tarihin en yüksek seviyelerine çıkarken piyasa etkileri şu an gündemde.
Küresel kırmızı et fiyatları, hayvan sayısındaki düşüş ve artan talep ile birlikte rekor seviyelere çıktı. FAO verilerine göre temmuz ayında dünyadaki gıda fiyatları artarken, Et Fiyat Endeksi aylık olarak %1,2 yükselerek 127,3 puana ulaştı ve yıllık artış %6 olarak kaydedildi.
Ülkelere göre artışlar farklı hızlarda sürüyor: ABD’de dana kıyma fiyatı temmuz ayında libre olarak ölçülen 453 gram için 6,3 doları aştı ve son bir yılda yaklaşık %15,9 oranında yükseldi. Bu dönemde yıllık enflasyon ise %2,7 seviyesinde kaldı. Kıyma fiyatları yaklaşık iki yıldır yükseliş eğiliminde.
AB ve İngiltere’de sert yükselişler kaydedildi: Avrupa Birliği’nde karkas kırmızı et fiyatları 100 kilogram için 662,31 avroya ulaşarak yıllık bazda %32,8 artış gösterdi ve bu artış, bölgedeki %2,3 olan enflasyon oranının üzerinde seyretti. Birleşik Krallık’ta ahb verilerine göre kırmızı et fiyatları tüm zamanların en üst seviyesine çıktı; kıyma fiyatları önceki yıla göre %47 artışla 10,6 pounda yükseldi. Yıllık enflasyon ise %3,8 olarak ölçüldü.
Kuraklık, talep artışı ve tarife baskısı etkili faktörler olarak öne çıkıyor. FAO’nun son analizine göre küresel et fiyatlarındaki yükseliş, sığır ve koyun eti talebindeki artışla destekleniyor. Özellikle Çin ve ABD’den gelen güçlü talep, Avustralya ve Brezilya gibi büyük üreticilerin fiyatlarını da yukarı taşıdı. ABD’nin Brezilya’dan sığır eti ithalatına eklediği %50 tarife ise ihracat akışlarını kısıtlayarak fiyatlarda yukarı yönlü baskı oluşturdu.
Küçük ölçekli üretimden büyük değerlere uzanan bu tablo, ABD’de büyükbaş hayvan sayısının bu yıl başında 86,7 milyonla 1950’lerden beri görülen en düşük seviyeyi görmesiyle daha da karmaşık bir hal aldı. Kuraklık ve meraların çoraklaşması, yem maliyetlerini artırdı ve bölge genelinde hayvancılık faaliyetlerinde baskıyı yükseltti. Uzmanlar, mevcut durumun kısa vadede değişmesini beklemiyor ve atılacak politikalar ile sağlanacak desteklerin etkilerinin uzun vadede görülmeye başlanacağını vurguluyorlar.