Gitme Kal: Şiirden Müziğe Yolculuk ve Yapay Zeka Destekli Sesler

Gitar telinde şiirlerin yankısını yeniden kuran Cem Yarkın, Gitme Kal albümünde Hasan Hüseyin, Nâzım Hikmet, Melih Cevdet Anday ve Gabriela Mistral gibi şairlerin dizelerini eşsiz bir müzikal akışla bir araya getiriyor. Şairlerin çağrısı, halkı sevgiye ve adaletli bir dünyaya çağıran bir isyan olarak albümün temel omurgasını oluşturuyor; melodik ezgilerin altında hesap soran bir ses saklı kalıyor.

Hasan Hüseyin’in Bıçak Kemik’te’si, albüm bütünlüğünün içinden sıyrılarak dikkat çekiyor. Yarkın’a göre şairin kendi ritmiyle buluşan bu şiir, bestenin zaten var olan ritmiyle uyumlu bir yapıda karşımıza çıkıyor. Tekel direnişi sırasında şiiri yüksek sesle okuyan Mehmet Özer’in ritminden doğan ana melodiyi, Yarkın sadeleştirilmiş bir müziğe dönüştürüyor.

Gabriela Mistral’in sürgün ve baskılarla dolu yaşamı, albümde öne çıkan etkileyici seslerden biri olarak öne çıkıyor. Yarkın, Mistral’in Değilim Bir Başıma dizisini seçerek direniş, umud ve dayanışmayı müziğe taşıma niyetini ifade ediyor. Ayrıca Melih Cevdet Anday’ın Barış Olsun da Gör şiirinden beslenen bir şarkı, albümün duygusal genişliğine yeni bir boyut katıyor. Şairlerin çağrısına dayanan bu parçalar, dinleyiciyi ortak bir duygusal paydada buluşturuyor.

Şarkıların tekrarlandıkça büyüyen bir çağrıya dönüştüğünü söyleyen Yarkın, bir şarkının toplumu ortak bir kimlik etrafında birleştirebileceğini vurguluyor. Melodiler, halkın belleğini canlı tutan ve mücadele anlarında ortak bir nefes oluşturan bir güç taşıyor.

Şarkılar Yapay Zeka ile Yorumlandı Albümün yaratım süreci de dikkat çekici bir boyut taşıyor. Tüm besteler Yarkın’a aitken düzenlemeler kuzeni Metin Tapkı’nın sorumluluğunda şekillendi. İlginç olan nokta ise vokal performansların tamamının yapay zeka ile üretilmiş olması. Metin’in düzenleme süreciyle bu yeni vokaller bütüne entegre edildi ve ortaya yüksek kaliteli kayıtlara ulaşmayı mümkün kılan bir çalışma çıktı. Yarkın bu süreci değerlendirirken, teknolojinin doğru yönlendirilmesi halinde sanatçının emeğinin çoğalabileceğini savunuyor. Ancak bazı eleştirilerin, bir düğmeye basıp sonuç almak istemekle ilgili olduğunu da kabul ediyor.