Gelecek nesillere odaklanan verimlilik ve reform perspektifiyle Şimşek’in değişim vurgusu; sürdürülebilir büyüme için yenilikçi politikalar sunar.

Şimşek, Halkbank Gençİz’25 Zirvesi’nde, Ekonomi ve teknolojide yaşanan hızlı dönüşümle ilgili görüşlerini paylaştı. Ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya gelen biri olarak, annesinin ve babasının okuryazarlıkla tanış olmadığını aktarırken, Türkçeyi ancak 7 yaşında öğrenmesi sürecini anlattı. Okula başladığı dönemde çok sınırlı olanakların, bugün gençlerin sahip olduğu fırsatları nasıl tetiklediğini dile getirdi. Yapay zekâ ile birlikte dünyanın hemen her alanında köklü dönüşümlerin yaşanacağını vurguladı.
Şimşek, önceki sanayi devrimleriyle karşılaştırıldığında yapay zekânın etkisinin binlerce kat daha büyük olabileceğini ifade etti ve bunun dünya ekonomisi için muazzam bir verimlilik potansiyeli barındırdığını belirtti. Türkiye’nin son dönemde kaydettiği hızlı dönüşümü ve dezenflasyon politikalarını da hatırlatarak, fiyat istikrarı hedefiyle mali disiplinin sürdürülmesini önemli buldu.
Gelecek hedefleri arasında, sürdürülebilir cari açıkla mücadele, sanayide katma değer zincirinin güçlendirilmesi ve yeşil dönüşümle enerji bağımlılığının azaltılması yer alıyor. Dijitalleşme, üretken altyapı yatırımları ve kapsayıcı büyüme; bunlar için reformların hızla devam etmesi gerektiğini belirtti. “Nihai hedefimiz yüksek, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeyi dünya genelinde elde etmek.”
Gelecek seneden itibaren üçüncü evreye geçiyoruz sözleriyle Orta Vadeli Programın dinamiklerini özetledi. Birinci evrede makro dengelerin yönetimi, kural bazlı piyasa mekanizmaları ve enflasyonla mücadele gibi unsurların ele alındığını aktardı. Depremin yaralarını sarmak için yürütülen yatırım ve mali disiplini sürdürmenin altını çizdi. İkinci evre bitmek üzereyiz; enflasyon düşmeye başladı ve bütçe açığı kontrol altına alındı.
Enflasyon hedefi konusunda ise, 2022’de yüzde 64’e yakın olan rakamların 2023’te yeniden belirlendiğini, bu yıl sonu itibarıyla yaklaşık yüzde 31 seviyesindeyken gelecek yıl %20’nin altına düşürmeyi hedeflediklerini söyledi. Gıdadan temel mallara kadar düşüşlerin devam edeceğini vurguladı ve hizmet enflasyonunun hâlâ yüksek olduğunu belirtti.
Verïg ve kamu maliyesiyle ilgili reformlardan söz eden Şimşek, kayda değer tasarruflar elde ettiklerini ve bunun sonuçlarını gördüklerini ifade etti. Kamu harcamalarında disiplini koruyarak, bazı kalemlerde bütçeyi daha üretken alanlara yönlendirdiklerini belirtti. Ayrıca, belirli gelir düzeyinin altında olan ailelere pilot projelerle destek sunulacağını ve 2027’den itibaren bu uygulamaların ülke genelinde hayata geçirileceğini açıkladı. Şeffaflık ve hesap verilebilirliğin artırılması hedefleri de vurgulandı.
Cari açık konusunda yapısal yaklaşım ile ilgili olarak, Türkiye’nin hizmet ihracatı ve sanayi dönüşümüyle cari açığın düşüşe geçtiğini, altın ithalatını göz ardı ederek, risk priminin düşüş eğiliminde olduğunu belirtti. KKME kadrolarında geri çekilmeler ve bilanço iyileştirmeleriyle, Türkiye’nin kredi notundaki iyileşmenin süreceğini ifade etti.
Milli gelir ve dış ticaret performansı açısından Türkiye’nin son 23 yıldaki reel büyümesi ve milli gelirinin dolar bazında yaklaşık 1,6 trilyon dolara yaklaşacağı öngörüsünü paylaştı. İhracat alanında kural bazlı serbest ticaret anlaşmaları ve yakın coğrafyaya yönelimin Türkiye’nin dış ticarette dirençli olmasını sağladığını belirtti. Savunma sanayinde atılan adımlar ve 137 ülkede yürütülen yaklaşık 550 milyar dolarlık projelerin, Türkiye’nin küresel konumunu güçlendirdiğini kaydetti.
Sürdürülebilir avantajlar bölümünde, Türkiye’nin inşaat ve altyapı alanındaki küresel konumuna değindi ve belirsizlikler olsa da ülkenin önemli bir rekabet avantajına sahip olduğunu ifade etti. Savunma, turizm, dizi ve oyun sektörlerinde elde edilen başarılar ve altyapı yatırımlarının geleceğe dair umutları güçlendirdiğini belirtti. İstikrar ve refahın artırılması için reformlar ve sağlıklı makro politikaların izlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.