Geleceğin Bilim Ekosistemine yatırımın kilitleri: kapasite ve yetkinlikte yeni dönem. Stratejiler, fırsatlar ve uzun vadeli büyüme için rehber.
Birleşen bilimsel alanlar arasında yapay zekadan biyoteknolojiye, uzaydan temiz enerjiye kadar pek çok sahada ülkelerin kapasite ve yetkinliklerini güçlendirme çabaları sürüyor. Bu süreç, sadece günümüzü değil, yarını da şekillendirecek bir vizyonu beraberinde getiriyor.
Üniversite ekosistemlerinde teknopark sayısını 2’den 113’e çıkaran bir strateji, akademisyenlerin bu alanlarda kurduğu girişimlerin sayısını da artırdı. Şu ana kadar teknoparklarda hayata geçirilen yaklaşık 2 bin 200 girişim, üretim ve hizmet satışlarında 2 milyar doların üzerinde bir etki yarattı. Ayrıca eklemeli imalat, yerli ilaç ve aşı, sürdürülebilir tarım, elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji, döngüsel ekonomi ve kuantum teknolojileri gibi kritik alanlarda kurulan 20 yüksek teknoloji platformu, AR-GE faaliyetlerinin ticarileştirilmesini destekliyor.
Gelecek dönemde biyoteknolojik ve genomik araştırmalara ayrılan desteklerin de önemli ölçüde artırılması planlanıyor. Bu süreç, bilimsel üretkenliğin ve inovasyon mirasının büyütülmesi için atılan adımların bir parçası olarak görülüyor.