Gedikpaşa’dan Pera’ya: Baba Mirasıyla Yeniden Ayakkabıcılıkta Modern Yaklaşım

İstanbul’da yaşayan Murat Kurt, 20 yıllık reklamcılık kariyerini geride bırakarak çocukluğundan gelen bir uğraşa yöneldi. Gedikpaşa’daki eski hatıraları, ona baba mesleğini yeniden keşfetme ilhamı verdi. Evinin yakınında kurduğu atölyede artık ayakkabı temizliği, bakımı ve tamiri yapan Kurt, müşterilerin ayakkabısını evlerinden alıp bakımlarını tamamladıktan sonra tekrar adreslerine teslim ediyor. Böylece hem geleneksel değerleri canlandırıyor hem de çağın gereksinimlerine uygun yeni bir sistem kurmuş oluyor.

“AYAKKABICILIKLA İLGİLİ HEP AKLIMDA, ARKA PLANDA DURAN BİR BİLGİ BİRİKİMİ VARDI” dediği gibi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünden mezun olan Kurt, 2004’ten beri reklamcılık sektöründe çalıştı. Pandemi döneminde içindeki hevesin yeniden ortaya çıktığını söyleyen Kurt, insana dair her zaman bir meslek edinme isteğini taşıdığını ifade etti. Ayakkabıcılıkla ilgili düşüncelerinin temellerinin çocukluk yıllarına, babasının ve kayınpederinin bu alandaki etkinliklerine dayandığını vurguladı: “Çocuklukta gördüğüm deri işleme kokusu hâlâ zihnimde.”

“TEKRAR GEDİKPAŞA’YA GİDİNCE 30 YIL ÖNCEYE, ÇOCUKLUĞUMA DÖNDÜM” diyerek Gedikpaşa’ya yeniden adım attığında hissettiklerini paylaştı. Oradaki canlılık ve sohbetler, Kurt’u çocukluk anılarına götürmüş; şehirde bu işi yapacak gücü ve motivasyonu hissetmesini sağlamış. Başta hobiyken, yakın bir atölye açma kararıyla adımlarını somutlaştırdı.

“PERA, BİZİM İÇİN BABAMIZIN MİRASİ GİBİ OLDU” ifadesiyle işinin adını ve yönünü belirledi. Eski tamir deneyimini yenilemek için makineler ve ekipmanlar edinerek daha kapsamlı bir hizmet sunmaya başladı. “Daha çok temizlik odaklı çalışıyoruz; tamir de yapıyoruz, ama temel amacımız eski ya da kullanılmış ayakkabıları ilk günkü haline getirmek” diye belirtti. Dükkanına verdiği adıyla ilgili olarak şu açıklamayı ekledi: “Pera, babamızın mirası gibi oldu; onun değerlerini bugünümüze taşıyoruz.”

Günlük hayatta insanların alışkanlıkları değişti; artık müşteriler ayakkabılarını evden alıp geri getiriyorlar. Bu yeni sistem, eski kültürü bugünün ihtiyaçlarıyla birleştirme arzusunun sonucu. Kurt, ailesinin mirasını sürdürürken, geleneksel zanaatı modern yaşamın taleplerine uygun şekilde dönüştürmüş durumda.

İstanbul’da reklamcılık kariyerini sonlandıran Murat Kurt, çocukluğundan gelen ayakkabıcılık tutkusunu bugünlere taşıdı. Gedikpaşa’daki hatıralar, onu baba mesleğine yönlendirdi ve evinin yakınında kurduğu atölye ile ayakkabı temizliği, bakımı ve tamirini bir arada sunmaya başladı. Müşterilerin ayakkabısını evlerinden alıp gerekli işlemleri tamamladıktan sonra geri götürmesi, hem pratik bir çözüm sunuyor hem de geleneksel kültürü güncel ihtiyaçlarla kaynaştırıyor.

“AYAKKABICILIKLA İLGİLİ HEP AKLIMDA, ARKA PLANDA DURAN BİLGİ BİRİKİMİ VARDI” sözleriyle kariyer yolculuğunu özetleyen Kurt, Halkla İlişkiler’den gelen kökenini reklamcılıkta yoğunlaştırdı ve pandemiyi bu alanda yeni bir meslek edinmeye dönüştürdü. Babası ve kayınpederinin bu alandaki geçmişi, ona çocukluk anılarında görülen işlemleri hatırlatıyor ve bu mirası yeni bir iş modeliyle sürdürüyor.

“TEKRAR GEDİKPAŞA’YA GİDİNCE 30 YIL ÖNCEYE, ÇOCUKLUĞUMA DÖNDÜM” diyen Kurt, Gedikpaşa’daki enerjiyi yeniden hissetti ve kısa sürede evine yakın bir atölye açtı. Eskiden sadece tamirle sınırlı kalan işler, şimdi temizlik ve bakım odaklı bir yaklaşımla zenginleşti.

“PERA, BİZİM İÇİN BABAMIZIN MİRASI GİBİ OLDU” ifadesiyle köklü bir mirası devraldıklarını belirten Kurt, dükkanına verdiği adıyla bu mirası gelecek kuşaklara taşıyor. 50 yıllık süreyle kayınpederinin Pera’daki üretim deneyimini hatırlatan Kurt, onun mirasını günümüz yaşam koşullarıyla birleştirerek müşterilere pratik bir çözüm sunma misyonunu benimsiyor.

Sonuç olarak, eski kültürü koruyan ama modern gereksinimlere uyum sağlayan bir model oluşturan Kurt, müşterilerin yaşam ritmine uygun bir hizmet sunuyor ve bu süreçte ailesinin zanaatını da onurlandırıyor.

İstanbul’da 20 yıl reklamcılık yapan Murat Kurt, pandemiyle birlikte kendine yeni bir yol arayışına girdi. Baba mesleği olan ayakkabıcılığa dönüş kararı, Gedikpaşa’daki anılarla başladı; evinin yakınında kurduğu atölyede müşterilerinin ayakkabılarını evlerinden alıp bakımlarını tamamlayıp geri götürüyor. Böylece eski kültürü bugünün hızlı yaşam temposuna uyarlamış oluyor.

“AYAKKABICILIKLA İLGİLİ HEP AKLIMDA, ARKA PLANDA DURAN BİR BİLGİ BİRİKİMİ VARDI” cümlesiyle geçmişe referans veren Kurt, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra reklamcılık sektöründe yıllar geçirdi. Pandemi süreci, bu alanda yeni bir meslek edinme ihtiyacını tetikledi ve o anlardan geriye dönüp bakarken çocuklukta gördüğü ayakkabıcılık izlerini hatırladı.

“TEKRAR GEDİKPAŞA’YA GİDİNCE 30 YIL ÖNCEYE, ÇOCUKLUĞUMA DÖNDÜM” diyerek Gedikpaşa’nın dinamik atmosferine yeniden kaptırdı kendini ve uzun vadeli planını belirledi: evine yakın bir atölye kurmak. Bu süreçte “Pera” ismini kullanmasının sebepleri de ailesinin mirasını yaşatma fikriyle ilgili: kayınpederinin 50 yıllık Pera’daki üretim geçmişi ve mirası, Kurt için yol gösterici oldu.

Günümüzde ise müşterilerin evden alınan ayakkabılarının temizliği ve bakımıyla uğraşan Kurt, tamir işini de sürdürüyor. Eski kültürü korurken modern çözümlerle müşterilerin hayatını kolaylaştıran bu yaklaşım, zanaatın güncelliğini koruyor ve ailenin mirasını gelecek kuşaklara taşıyor.