Gedikkaya Mağarası’ndaki tarihî keşifler ve ‘Kilya’ figürünün önemi hakkında bilgi edinin. Tarih ve arkeoloji tutkunları için benzersiz bir içerik.
İnhisar ilçesindeki Gedikkaya Mağarası’nda gerçekleştirilen kazılar, arkeoloji dünyasında yeni ve önemli bilgiler ortaya koydu. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Deniz Sarı’nın bilimsel danışmanlığında yürütülen çalışmalar, bölgenin tarihî geçmişine ışık tutuyor.
Mağaradan çıkan ve özellikle Kalkolitik Çağ’a ait olduğu belirlenen mermerden yapılmış ‘Kilya’ tipi figür, bölgenin tarihî ve kültürel yapısında dönüşüm yaratacak nitelikte bir bulgu olarak öne çıkıyor. Bu eşsiz eser, şu anda Bilecik Müzesi’nde sergilenmektedir ve tarihî önemi nedeniyle büyük ilgi görmektedir.
Doç. Dr. Deniz Sarı, mağaradan çıkarılan ve uluslararası basında ‘Yıldız Bekçisi’ olarak adlandırılan ‘Kilya’ figürünün, milattan önce 6 binlere tarihlendirildiğini belirtti. Bu figür, sadece gözleri ve burun kısmı betimlenmiş olup, Ege bölgesine özgü bir tarzda mermerden yapılmıştır. Bu durum, bölgedeki kültürel ve ticari ilişkilerin çok eski zamanlara dayandığını gösteriyor.
Mağaradaki kazılar sonucunda, bölgenin yaklaşık 16 bin 500 yıl önce Epipaleolitik döneme, yani ilk taş toplayıcılarına ev sahipliği yaptığını ve en geç Kalkolitik dönemde, yaklaşık 4 bin 500 yıl öncesine kadar çeşitli yerleşimlerin ve kültürel aktivitelerin sürdüğünü tespit ettik. Bu süreçler, bölgenin insanlık tarihindeki önemini bir kat daha artırıyor.
2019 ile 2023 yılları arasında sürdürülen kazılar, Bilecik Müzesi Başkanlığı ve bilimsel ekibin ortak çalışmalarıyla gerçekleştirildi. Bu kazılar sayesinde, farklı tabakalardan alınan örnekler titizlikle tarihlendirildi ve bölgenin sürekli bir yerleşim alanı olduğunu kanıtlar nitelikte bulgular elde edildi.
Mağaradan çıkan taş ve kemik objelerin yanı sıra, Kalkolitik döneme ait mermerden yapılmış olan ‘Kilya’ figürü, bölgedeki kültürel ilişkilerin ve sanat anlayışının geniş bir yelpazede olduğunu gösteriyor. Özellikle Ege bölgesine özgü bu figürün doğuda, Güneybatı Anadolu bölgesinden getirildiği ve burada bir süre kullanıldıktan sonra bölgeye ait yerleşimlerde yer aldığı düşünülüyor.
Gedikkaya Mağarası’nda gerçekleştirilen kazı ve araştırmalar, bölgenin tarihî ve kültürel zenginliğini ortaya koyarken, bölgenin tarih öncesi dönemlere uzanan köklü geçmişini de gözler önüne seriyor. Bu çalışmalar, bölgenin hem Türkiye hem de uluslararası arkeoloji alanındaki önemini bir kez daha gösteriyor.
Gelecek yıllarda yapılacak yeni araştırmalarla, bölgedeki bu benzersiz kültürel mirasın daha ayrıntılı şekilde incelenmesi ve korunması hedefleniyor.