Gazze’ye dayanışma, uluslararası baskılar ve Türkiye’nin ziyaret/diplomasi eleştirilerini analiz eden kapsamlı bir bakış.
Cumhurbaşkanımızın talimatıyla, Mısır’la da temas halinde bir heyet oluşturduk. Bu heyetin yaklaşık 30 üyeden oluştuğunu, AK Parti Milletvekilleri ve parti temsilcilerinin yer aldığı bilgisi paylaşıldı. Heyetimizin ziyareti kısa süreli, günübirlik bir program olarak gerçekleştirildi ve Mısır üzerinden Refah sınır kapısına geçiş yapılarak uluslararası kamuoyuna basın açıklaması yapıldı.
İNSANLAR AÇLIKTAN YAŞAMINI YİTİRİYOR Konunun özünde, İsrail’in uluslararası kamuoyunda terörle mücadele olarak aktarılmaya çalışılan bir durumu karşı karşıya kaldığı insanlık dışı bir tablo olarak görüldü. Gazze’de uygulanan açlık ve sivillere yönelik zararlar, ölü sayılarının 64 binlere ulaştığı gibi rakamlarla ifade edildi. Bu durum, terörle mücadele kavramıyla bağdaşmayan bir sivil katliam olarak değerlendirildi.
SES GETİREN SONUÇ DOĞURDU Türkiye’den gelen siyasi temsilcilerin ziyareti, uluslararası alanda dikkati çekti. Ziyaret boyunca TRT ve Anadolu Ajansı gibi Türkiye kurumları da süreci adım adım takip etti. Amacımız, Gazze’li sivillere mümkün olan en fazla desteği sunmak ve uluslararası kamuoyunun dikkatini bu insani krize yönlendirmek oldu. Biz buradayız, yanınızdayız, yalnız değilsiniz mesajını güçlendirmek için çaba gösterdik.
AVRUPALILAR BİLE DESTEK VERMEK İSTİYOR Uzun süredir planlanan bir hareket olarak; İspanya, Tunus ve İtalya başta olmak üzere çeşitli ülkelerden gemilerin Refah sınırına yöneldiği görülüyor. Bu girişimler, sivil toplum örgütlerinin ve farklı mecraların birleşik çabalarıyla İsrail’in uygulamalarını dünyaya duyurmayı ve baskı kurmayı amaçlıyor. Türkiye, başlangıçtan itibaren Gazze’ye ve Filistin’e verdiği desteği sürdürerek bu hassasiyetin uluslararası kamuoyunda yankı bulması için çalıştı ve talimatlar doğrultusunda hareket etti.
ARTIK SESLER YÜKSELMEYE BAŞLADI İsrail’in iç ve dış politik gündeminde bu meseleye yönelik tepkiler giderek artıyor. Batı kamuoyunda bazı aktörler İsrail’e daha açık eleştiriler yöneltti ve Filistin konusunda farklı tutumlar gündeme geldi. Özellikle İspanya bugün silah satışını durdurma kararıyla bu baskı dalgasına olumlu bir örnek oluşturdu. Böyle bir açıklamanın gerçekleşmesi, batı kamuoyunda büyük bir meydan okuma olarak değerlendiriliyor.
ÇATIŞMALARIN GEÇİCİ DOĞASI ÜZERİNE Batı’da bazı aktörler, İsrail’in operasyonlarını “terörle mücadele” olarak sansa da, bu söylem uluslararası hukuk ve insani haklar bağlamında sorgulanıyor. Katar gibi aracılığın rolüyle yürütülen süreçlerde, bölgesel bir arabulucu rolü üstlenen Katar’ın konumu da tartışma konusu oldu. Aracılık üzerinden toplanan Hamas heyetine karşı İsrail’in saldırıları, bu süreci daha karmaşık bir hal aldırdı.