Gazze ve Uluslararası Hukuk: İnsan Hakları perspektifiyle panelde belgelendi, sınırlar, sorumluluklar ve korunma mekanizmaları ele alınıyor.
AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkanlığı bünyesinde düzenlenen panelde Gazze krizinin uluslararası düzen ve insan hakları bağlamında getirileri ve sonuçları masaya yatırıldı. Katılımcılar arasında parti üst düzey yöneticileri ile milletvekilleri yer alırken, konuşmalar Gazze’deki olayların insanlık vicdanını nasıl etkilediğine odaklandı.
Efkan Ala, Gazze’de yaşananların bir savaş değil tek taraflı bir saldırı ve insanlığa karşı işlenen suçlar bütünü olduğunu vurgulayarak, “Dünya genelinde yönetimler hariç pek çok kesim erdem, uygarlık ve medeniyet çıtasını düşüren bir tabloyla karşı karşıya” diye konuştu. Ayrıca bu süreçte Gazze’nin sesi olarak görülen liderin Recep Tayyip Erdoğan olduğuna vurgu yaptı ve Berkann bir güçle desteklenen bu sessizliğin değişmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
“Tarih affetse bile insanlık affetmez” şeklinde özetlenen bir perspektifle, Ala, bölgede güç elde edenlerin vicdanlarına hitap edilmesi gerektiğini ifade etti. Diplomasiyle ilerlemenin öze dair bir öngörü ve çaba gerektirdiğini belirten Ala, tarifi güç olan bu dönemde Gazze’ye olan destek ve dayanışmanın önemine dikkat çekti.
“Geleceği kuracak olan mazlumlardır” ifadesiyle devam eden konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Davos’taki One Minute çıkışına değinildi. Buna karşı olarak sergilenen tepkilerin, Filistin’i devlet olarak tanıyan ülkelerin tutumlarına yansıdığı ve iki devletli çözüm vizyonunun önemsendiği vurgulandı. Siyasi kararların tarihsel süreçlerle uyumlu olması gerektiğinin altı çizildi.
“İsrail, insanları açlığa sürükleyen bir tabloya doğru kayıyor” diyen Hasan Basri Yalçın ise Gazze’nin abluka altında kalmasının insanlık açısından kaygı verici olduğunu ifade etti. Yalçın, bölgede devam eden saldırganlığın 1. Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen bir planın parçası olarak değerlendirildiğini belirtti ve konunun yalnızca Gazze ile sınırlı olmadığını, bölgenin ve uluslararası güvenliğin tehdit altında olduğunu söyledi. İktidar ve muhalefetin bu konudaki farkındalığının artırılması gerektiğini ifade eden konuşmacılar, çözüm için diyalog ve çok taraflı yaklaşımın gerekliliğini vurguladı.
İsrail’in bölgedeki aksiyonlarının sadece bugün değil, gelecek yılları da şekillendirecek bir risk taşıdığına dikkat çekildi. Panel, insan hakları bağlamında dayanışma ve uluslararası hukukun uygulanması konularında ortak farkındalık yaratmayı amaçladı.