Gaziantep’te genç ziraat mühendisi Kadir Öztürk ve Araban sarımsağının üretim ve tarımdaki önemi hakkında bilgiler içerir.
Gaziantep’in gözde ilçelerinden Araban’da, genç ve tutkulu Ziraat Mühendisi Kadir Öztürk, ailesinin geçmişten gelen sarımsak üretimi geleneğini modern tarım teknikleri ve bilimsel yaklaşımlarla harmanlayarak yeni bir seviyeye taşıyor. Babasının 20 yılı aşkın süredir Araban Ovası’nda yetiştirdiği sarımsakları daha bilinçli ve sürdürülebilir bir şekilde üretmek amacıyla, genç mühendis, üniversite eğitimi sırasında ve sonrasında edindiği bilgi ve tecrübesiyle fark yaratıyor.
Öztürk ailesinin, özellikle babası Tahir Öztürk’ün, Araban Ovası’nın zengin ve verimli topraklarında sarımsak yetiştiriciliği uzun yıllara dayanmaktadır. 25 yaşındaki Kadir Öztürk, lise eğitimini tamamladıktan sonra, ailesinden ve bölgedeki tarımsal faaliyetlerden edindiği deneyimi üniversite eğitiminde pekiştirdi. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Bölümü’nde okuyan genç mühendis, Bahçe Bitkileri ana dalını seçti ve Araban Sarımsağı üzerine yaptığı yüksek lisans ve bitirme tezleriyle bölgesinin en önemli tarımsal ürünlerinden biri olan bu değerli sebzenin kalitesini ve üretim tekniklerini bilimsel bir çerçevede ele aldı.
Üniversite eğitimini başarıyla tamamlayan Kadir Öztürk, ilçeye dönüşünde, aile işletmesi ve kiralık tarlalar üzerinde, Avrupa Birliği (AB) tarafından tescillenmiş ve dünya çapında ün kazanmış Araban Sarımsağı üretimine başladı. Bu ürün, hem bölge ekonomisine canlılık kazandırmakta hem de uluslararası pazarlarda yüksek talep görmektedir. Kadir Öztürk’ün öncülüğünde, kısa sürede önemli gelişmeler kaydedildi ve Araban Ovası’nın sarımsak diyarı kimliği daha da güçlendi. Ürettiği sarımsaklar, ailesinin kurduğu şirket aracılığıyla Türkiye’nin her bölgesine sevk edilerek, yerel piyasanın belirleyicisi konumuna geldi.
Genç Ziraat Mühendisi Kadir Öztürk, şu ifadeleri kullanıyor: “AB Tescilli Araban Sarımsağı yetiştiricisi olarak, ülke ekonomisine katkı sağlamayı amaçlıyorum. Gelecek planlarım arasında, teknolojiyi daha etkin kullanarak sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak ve bölgemizdeki üretimi artırmak var. Ayrıca, aracı şirketler olmadan doğrudan Avrupa ve dünya ülkelerine ihracat yapmayı hedefliyorum. Bu sayede, daha yüksek katma değer yaratıp, ülkemize daha fazla döviz kazandırmak istiyorum.”
Öztürk, tarım sektörünün sadece tarlada çalışmakla sınırlı olmadığını, aynı zamanda teknolojik ve mühendislik alanlarının da geniş imkanlar sunduğunu vurguluyor. “Gençler, tarım sektörünün geleceğin teknolojisi ve mühendislik alanlarını barındırdığını bilmeli ve bu alanda kariyer yapmaya yönelmeli” diyerek, gençlerin bu sektörde inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalar yapmalarını teşvik ediyor.