Gazi Meclis’inde demokrasi ve adalet vurgusu: Yılmaz’ın adli yıl açılışı konuşmasıyla toplumsal dayanışma ve adaletin önemi vurgulanıyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Aziz milletimizin beklentisinin geçmişin darbe etkilerinden arındırılmış, gelecek odaklı, demokratik ve devletin işleyişini daha etkili kılan bir anayasa olduğuna işaret ederek, millet iradesinin tecelligahı olan Gazi Meclisimizde tüm parti ve grupların katkısıyla bu hedefin karşılanmasını temenni etti. Adli yıl açılış törenine katılan Yılmaz, Gazze’nin adaletle doğrudan ilişkili bir konu olduğuna vurgu yaptı ve bölgedeki vahşetin adalet, ahlak ve insani değerlerle olan bağıntısını dikkat çekici bir şekilde dile getirdi.
İsrail Başbakanı Netanyahu yönetiminin ihlallerine değinen Yılmaz, mazlum Filistin halkının yanında yer aldıklarını ve adaletin, hakkın tecelli edeceğine inançlarının kuvvetli olduğunu belirtti. Uluslararası adaletin ve kurumların işleyişinin bu süreçte zedelendiğini ifade eden Yılmaz, dünyanın farklı çevrelerinin suskunluğunu ibret verici bulduğunu belirtti ve güç dengeleri üzerinden bir ilerleme isteyen atmosferin adalet açısından tehlikeli olduğuna dikkat çekti.
Yılmaz, haklının güçlü olması gerektiğine olan inancını bir kez daha vurgulayarak, Türkiye’nin hem gücünü artıracağını hem de haklı konumunu koruyacağını söyledi. Uluslararası Adalet Divanı’nda görülmekte olan soykırım davasının neticelenmesini temenni ederken, Gazze’deki durumun sadece bölgesel olmadığını, tüm Filistin halkına karşı bir yönelim olarak görüldüğünü belirtti. “Uluslararası toplum, insanlık olarak buna müsaade etmemelidir” diye ekledi.
Yılmaz, adaletin devletin temelinden seğmemesine vurgu yaparak, adaletin güç ve hissiyatını pekiştirmek adına adalet camiasına duyulan güvenin korunması gerektiğini söyledi. Adanın kararlarının bağımsız ve tarafsız yargı tarafından korunması gerektiğine değinen Yılmaz, yargının eleştirilmesi gerektiğini ancak hakaret ve baskı yoluyla bağımsızlığı zedelenmesinin kabul edilmeyeceğini belirtti.
Yılmaz, 2002 yılında 9.349 olan hakim ve savcı sayısının bugün %173 artışla 25.551’e yükseldiğini, kadın hakim ve savcı sayısının ise 2002’de 1.847 iken bugün 9.841’e çıktığını açıkladı. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ile mesleki niteliklerin artırılmasının hedeflendiğini söyleyen Yılmaz, hukukun üstünlüğünün esas alınması gerekliliğini yeniden vurguladı. Mahkemelerin görevinin yerindelik denetimi değil, hukuka uygunluk denetimi olduğunu sözlerine ekledi ve bunun siyasetin alanına girilmemesi gerektiğini belirtti.
Adaletin erişimini kolaylaştırmak amacıyla adli yargı ve idari yargı ilk derece mahkemelerinin sayısının artırıldığını, istinaf mahkemelerinin kurulmasıyla iş yükünün azaltıldığını hatırlatarak, Adli Tıp Kurumu’nun modern ve uluslararası akreditasyonlu laboratuvarlara kavuştuğunu ifade etti. “En kritik husus kayıtlılık” olduğunu vurgulayarak, UYAP, SEGBİS, e-tebligat ve elektronik duruşma gibi dijital dönüşüm adımlarının uygulanmaya devam edeceğini söyledi.
Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Stratejisi ile hukukun üstünlüğünü esas alan ve öngörülebilir bir adalet sistemi kurmayı hedeflediklerini dile getirerek, yargı reformunun kapsamlı ve kapsayıcı bir süreç olduğuna vurgu yaptı. İlgili tarafların katılımıyla hazırlanmış olan bu belgelerin yalnızca sembolik olmadığını, geniş katılımla sistemin iyileştirilmesine dönük olduğunu ifade etti.
Adli Bilimlerde Dijital Dönüşüm ve yargı reformlarına dair planlarını özetleyen Yılmaz, adalet hizmetlerinin hızlı ve etkili bir şekilde verilmesini hedeflediklerini belirtti. Kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans, yaşlı ve engellilerin adalete erişiminin kolaylaştırılması ve aile yılını gözeten arabuluculuk çalışmalarının hayata geçirileceğini belirtti. Türkiye Yüzyılı hedeflerini, katılımcı bir milli iradenin şekillendireceği yeni ve sivil bir anayasa ile taçlandırmayı amaçladıklarını ifade etti ve bu anayasanın vesayet zincirlerinden kurtuluşu mümkün kılacağını söyledi.
Son olarak, ulusal ve uluslararası seviyede güçlü bir devlet üzerinden demokratik, hak odaklı ve halkın güvenini pekiştirecek bir gelecek vizyonuna olan inancını tekrarlayan Yılmaz, ortak akıl ve millet iradesinin rehberliğinde tüm partilerin katkısıyla yeni anayasa hedefini vurguladı.