Gazi Karakuş’un madalyasıyla taçlanan sevgi ve aile bağları, ilham veren bir öyküyle okuyucuyu büyülüyor.
Yaşadığı Yayladağı ilçesinde gazilik unvanını taşımış olan Karakuş, Kore Savaşı’ndaki uzun ve zorlu görevlerinden sonra gazilik madalyasıyla onurlandırıldı. Bu uğraş dolu hayat, 105 yılını dolduran bir ömürde 6 çocuk, 22 torun ve torunlarının evlatlarına kadar yayılan bir vatan sevgisiyle sürüyor.
Yaşlılığına bağlı hastalıklar nedeniyle özel hastanede tedavi gören Karakuş, 5 Ekim’de dünyadan ayrıldı. Gazi madalyasını uzun yıllar özenle saklayan Karakuş’un mirası, onun 67 yaşındaki oğlu Hanifi Karakuş’a emanet edildi. “Elbisesini giydirir, madalyasını takardım” ifadeleriyle hatırlanan baba, madalyayı yanından ayırmaz, cebinde veya ceketine asar ve “Cebimde param, elimde ekmeğim olmasın ama madalyam yanımda olsun” derdi.
Hanifi Karakuş, AA muhabirine babasının gazilik onurunu ölene kadar taşıdığını dile getirerek, onun için yalnızca bir madalyanın değil, bir gönül mirasının sözünü verdi. “Babasının madalyasını ve bayrağını hep göğsümde taşıyacağım” diyerek, komutanlarını ziyaret etme sözüne de yer verdi. Onun çocuklarına öğrettiği değerler arasında vatan, millet ve bayrağa bağlılık her zaman ön planda oldu.
1920 doğumlu gazi Karakuş için cenaze töreni, 6 Ekim’de Yayladağı Bezge Merkez Camisi’nde kılınan namazın ardından Yeditepe Asri Mezarlığı’nda sonsuzluğa uğurlandı.